Translation of "Uzay" in Arabic

0.033 sec.

Examples of using "Uzay" in a sentence and their arabic translations:

Uzay aracına geri dönersek

وباسترجاعِ لحظاتي في محطّةِ الفضاء،

Bu Hubble Uzay Teleskobu.

هذا تليسكوب هابل الفضائي.

Onların uzay aracı olduğunu çıkaramıyoruz.

لا يمكننا التخمين ببساطة أنها مركبات فضائية.

Uzay aracı yakında aya ulaşacak.

ستصل السفينة الفضائية إلى القمر قريباً.

Gezegenimiz olan Uzay Gemisi-Dünya dahil.

وحتى السفينة الفضائية الأرضية؛ كوكبنا.

Uzay aynı zamanda eğitim araştırma, astronomi

الفضاء أيضا مصدر لانهائي من الإلهام،

Uzay mekiğinin içerisinde bir insanla beraber

مع شخص في مكوك الفضاء

Ders alan NASA, Apollo uzay aracını

التعلم من الإخفاقات التي تسببت في حريق أبولو 1 ، أعادت ناسا تصميم

uzay kayalar'ı ve başladığı diğer enkazları,

يعني الصخور الفضائية وغيرها من الحطام الذي ينطلق ،

140 metre genişliğinde bir uzay taşı

صخرة مساحة 140 متر

Bu medeniyet kendini kopyalayan uzay araçları programlayarak

يمكن لتلك الحضارة برمجة مركبات ذاتية التكرار

Bu, Paris'in ortasına inen bir uzay aracıydı.

كانت تلك سفينة فضاء تهبطُ وسط باريس.

Buna karşı Ruslar, Mir Uzay İstasyonu'nu geliştirmişlerdi.

بينما أحضر الروس محطة فضاء مير.

1 uzay birimi ise 150 milyon km

وحدة فضائية واحدة 150 مليون كيلومتر

uzay boşluğundaki geri kalan parçalar ise itildi

يتم دفع الأجزاء المتبقية في الفضاء

Peki uzay orada ve biz ona tırmanacağız.

حسنًا ، هناك مساحة هناك ، وسنقوم بتسلقها.

Apollo 8'in mürettebatı, uzay araçları arızalanırsa

كان طاقم أبولو 8 يسافر لمسافة 240 ألف ميل من المنزل ، دون أمل في الإنقاذ إذا

İlk önce, NASA bir uzay aracı fırlatabilir

أولا ، يمكن أن ناسا إطلاق مركبة فضائية ل

Teorik olarak, bir uzay aracı bunu yapabilir

من الناحية النظرية ، يمكن أن المركبة الفضائية القيام بذلك

NASA’nın sitesine giriyorlardı, Hubble uzay teleskobunun çektiği fotoğraflardan

يفتحون موقع ناسا، يتصفحون الصور التي التقطها مرصد هابل الفضائي.

Bilim ve uzay bilgilerini artırarak gelişimlerini ilerletmekle meşguller.

من خلال زيادة معرفتهم المحلية بالهندسة والعلوم والفضاء.

1977 yılında NASA bir uzay aracını keşfe gönderdi

في عام 1977 ، أرسلت ناسا مركبة فضائية لاستكشافها

Görevleri, yeni Apollo uzay aracını baştan aşağı sallamaktı.

كانت مهمتهم هي إعطاء مركبة الفضاء أبولو الجديدة عملية ابتزاز شاملة.

Ve müteahhitleri karmaşık Apollo uzay aracının tasarımını aceleye getirdi.

سارعت وكالة ناسا ومقاولوها في تصميم مركبة الفضاء أبولو المعقدة.

çevre sistemindeki su tesisatı sorunları ve uzay aracını dolduran

في النظام البيئي ، ودوائر قصيرة في 20 ميلاً من الأسلاك الكهربائية التي

Uçuş kontrol ekiplerinden oluşan ekipler, uzay aracının yörüngesini ve

تعمل فرق من وحدات التحكم في الطيران على مدار الساعة ، وتشرف على مسار المركبة الفضائية

Her saati çalıştı . Uzay aracına yapılan tüm sesli iletişimler

مرت جميع الاتصالات الصوتية للمركبة الفضائية عبر جهاز اتصال الكبسولة أو

Güneşten yaklaşık 2000 ile 1000 bin uzay birimi mesafe uzaklıkta

حوالي 2000 إلى 1000 ألف وحدة فضائية من الشمس

Bu Rus astronot 769 gün MIR uzay istasyonunda kalarak kırmıştır

كسر هذا رائد الفضاء الروسي 769 يومًا بالبقاء في محطة الفضاء MIR

Sovyet uzay programını geçmesi durumunda daha cesur bir göreve ihtiyacı

تريد تجاوز برنامج الفضاء السوفيتي ، فإنها بحاجة إلى مهمة أكثر جرأة.

NASA, ay görevi için bir uzay aracı tasarlamaya başlamadan önce,

قبل أن تبدأ ناسا في تصميم مركبة فضائية لمهمتها القمرية ، واجهت بعض

, Dünya'dan Ay'a tek bir uzay aracı gönderip tekrar geri göndermekti.

هي إرسال مركبة فضائية واحدة من الأرض إلى القمر والعودة مرة أخرى.

Bir değil iki uzay aracı bir araya gelerek Ay'a gidecekti.

لن تسافر مركبة فضائية واحدة إلى القمر ، بل اثنتان منها ، معًا.

İkinci uzay aracı, ay gezi modülü veya 'lem' - aya inecekti.

المركبة الفضائية الثانية ، وحدة الرحلة القمرية أو "lem" - ستهبط على القمر.

Project Mercury ve Project Gemini'nin uzay uçuşları Apollo'nun yolunu açtı.

مهدت الرحلات الفضائية لمشروع ميركوري ومشروع جيميني الطريق لأبولو.

Saniyeler içinde, uzay aracı bir çöp yakma fırını haline geldi.

في غضون ثوان ، أصبحت المركبة الفضائية محرقة.

NASA'ya 1960 yılında Marshall Uzay Uçuş Merkezi'nin ilk yöneticisi olarak katıldı.

انضم إلى وكالة ناسا كأول مدير لمركز مارشال لرحلات الفضاء في عام 1960.

Uzay aracının ağır, çok parçalı ambarının tasarımı kaçmayı imkansız hale getirdi.

جعل تصميم الفتحة الثقيلة متعددة القطع للمركبة الفضائية الهروب مستحيلًا.

Uzay uçuşunun riskleri NASA'da iyi anlaşılmıştı, ancak Grissom, White ve Chaffee

كانت مخاطر الرحلات الفضائية مفهومة جيدًا في وكالة ناسا ، لكن جريسوم ووايت وشافي لم

Schirra ve ekibi, Apollo uzay aracını ilk kez adım adım ilerledi.

وضع شيرا وطاقمه مركبة أبولو الفضائية في خطواتها لأول مرة.

Kennedy'nin kongrede konuştuğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri sadece on beş dakikalık uzay uçuşu

أثناء حديث كينيدي أمام الكونجرس ، كان لدى الولايات المتحدة خمس عشرة دقيقة فقط من تجربة

. Ama yine de Ay'ın yüzeyine böylesine büyük bir uzay aracını indirme problemi vardı

صواريخ أصغر ، وتجميعها في مدار حول الأرض.

İkinci ve üçüncü aşamalar uzay aracını Dünya yörüngesine ve daha sonra Ay'a taşıdı.

حملت المرحلتان الثانية والثالثة المركبة الفضائية إلى مدار الأرض ، وما بعدها إلى القمر.

Ağırlıktaki büyük tasarruf, bu uzay aracının daha küçük bir roket üzerinde fırlatılabileceği anlamına geliyordu.

كان التوفير الهائل في الوزن يعني أن هذه المركبة الفضائية يمكن إطلاقها على صاروخ واحد أصغر.

Ancak yolculuk için gerekli tüm malzemeleri, ekipmanı ve yakıtı taşıyacak kadar büyük bir uzay aracının

لكن مركبة فضائية كبيرة بما يكفي لتحمل جميع الإمدادات والمعدات والوقود

Uzaya fırlatılması için inanılmaz derecede büyük bir rokete ihtiyacı olacaktır. Von Braun, uzay aracını parçalar halinde

اللازمة للرحلة ستحتاج إلى صاروخ ضخم مستحيل لإطلاقه في الفضاء.

İki uzay aracını kenetlemek ve çıkarmak için NASA'nın yeni pilotlama teknikleri icat etmesi ve bunları kusursuz bir şekilde

لرسو المركبتين الفضائيتين وفصلهما ، ستحتاج ناسا إلى ابتكار تقنيات تجريبية جديدة

Iki adam rekor kıran ve meşakkatli bir şekilde 14 gün boyunca küçük bir uzay aracında Dünya'nın etrafında döndüler.

قضى الرجلان رقماً قياسياً مرهقاً ، 14 يومًا يدوران حول الأرض في مركبة فضائية صغيرة.