Translation of "Gösteren" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Gösteren" in a sentence and their arabic translations:

Kadınlara saygı gösteren erkekler yok değil.

الآن، فالكثير من الرجال يقدرون النساء،

Ancak bana her şeyin normal olmadığını gösteren

لكن كان هناك بعض الأشياء الصغيرة التي تحدث

ülkeden ülkeye farklılık gösteren, renklerin çağrıştırdıkları anlamlardan.

والتي قد تختلف من بلاد لآخر ومن ثقافة لأخرى.

Hayatta kaldığını gösteren cihazlara bağlı durumda olduğu

حيث كان مارك مستلقياً عارياً تحت غطاء بسيط

Fakat bizle farklılık gösteren durumlar da var

ولكن هناك حالات تختلف معنا

Yanlış olduğunu gösteren bilgileri reddettiğimiz sistematik bir eğilimdir.

ونرفض تلك المعلومات التي تعارض معتقداتنا

Gösteren bu günlerde pek çok geçerli kaygı var.

وأننا قد أوقعنا بأنفسنا في فخ البطالة في المستقبل

Ve bu noktaya nasıl gittiğimizi gösteren tüm diğer işaretler.

تنبئ بذاتها عن شخصيتها التي من أجلها بنينا هذه المدن.

Ama buna rağmen, terörizm ve sahteciliğin ilişkisini gösteren bu kanıtlara rağmen,

وعلى الرغم من كل ذلك وكل الأدلة التي تربط بين التزوير والإرهاب،

Gösteren Mareşal Soult ile bir düello yapmak istedi . Soult meydan okumayı görmezden geldi.

الذي جعله - في نظره - يبدو أحمقًا أمام الإمبراطور. تجاهل سولت التحدي.

1809'da Avusturya ile baş gösteren savaşla birlikte, Davout Regensburg'daki Üçüncü Kolordu'ya yeniden katıldı.

في عام 1809 ، مع اقتراب الحرب مع النمسا ، عاد دافوت إلى الفيلق الثالث في ريغنسبورغ.

Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.

متلازمة باريس هي نوع من الصدمة الحضارية. إنه مصطلح نفسي يوصف به الأجانب الذين يبدأون العيش في باريس، مجذوبين إلى صورة المدينة بوصفها مركزًا للموضة، ثم لا يستطيعون الاندماج جيدا مع التقاليد والثقافة المحليين، فيفقدون توازنهم العقلي وتظهر عليهم أعراض قريبة من الاكتئاب.