Translation of "Normal" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Normal" in a sentence and their arabic translations:

normal süredir.

ليتعافى.

''Korkman normal.''

"من الطبيعي أن تخافي".

Tüm seçenekler normal.

وكل هذه الاحتمالات طبيعيّة.

Bu normal değil.

هذا ليس طبيعياً.

Bu oldukça normal.

هذا طبيعي نوعا ما.

Bu normal görünmüyor.

لا يبدو هذا عاديّا.

Fadıl tamamen normal görünüyordu.

بدا سامي عاديّا جدّا.

Ve görünürde her şey normal.

وظاهريًا، يبدو كل شيء على ما يرام

Ve bunlar 'normal' sonuçlar olur.

هذه نتائج "عادية".

Farenin normal beyin fonksiyonuna döndüğünü

يمكنكم رؤية الفأر يعود أدراجه إلى وظيفة الدماغ العادية

Küçük suçluların normal sıralara girdiği...

كما تعلمون، الطابور العادي لمرتكبي الجنايات البسيطة --

Ben sadece normal bir kızım.

لستُ سوى فتاة عاديّة.

Sadece normal olarak nefes al.

فقط تنفس طبيعي.

Bu onun normal geldiği zamandır.

هذا هو الوقت الذي يصل فيه عادة.

Ve görebileceğiniz gibi kesinlikle normal durumdalar.

ويمكننا أن نرى أنها سليمة تماماً.

Herkes durumun normal olduğuna karar kılmıştı.

الكل وافق على أنّ الأمور على خير ما يرام.

üstelik normal hayatında soğuk bir adamdı

علاوة على ذلك كان رجلًا باردًا في حياته الطبيعية

normal bir şekilde yaralanan insanın yarasının

الجرح المزمن هو في الأساس عندما يتعرض شخص ما لجرح عادي،

Ancak bana her şeyin normal olmadığını gösteren

لكن كان هناك بعض الأشياء الصغيرة التي تحدث

Bunun normal bir ergenlik kaygısı olduğunu sandım

وما ظننت أنه توترات المراهقة الطبيعية

Ve soldaki normal kalpten oldukça farklı görünüyor.

يبدو من حيث الشكل مختلفاً عن القلب الطبيعي في اليسار.

Kontrolümüz olduğumuzu düşünmek gayet normal değil mi?

أن ندرك بأننا في قبضة الموت؟

Ama sahilde bulduklarınız gibi normal yengeçlerden değiller.

‫ولكنه ليس سرطان البحر العادي،‬ ‫كالذي تجده على الشواطئ.‬

Ya da normal bir el feneri kullanabilir

‫أو يمكنني استخدام مصباحاً عادياً،‬

Bebeğin kalp atışı 143'tü, normal oran.

نبض قلب الطفل كان ١٤٣ ، وهذٰا طبيعي.

Yani bu normal bir şey gibi gelsede

لذلك هذا يبدو وكأنه شيء طبيعي

Farklılık göstermesi ise zaten normal bir şey

هو شيء عادي

Şu anda normal zamanlarda olmadığımızı herkese hatırlatmak.

"تذكير للجميع، بأننا لا نعيش فى وقت طبيعى الآن"

Biri normal taksi, diğerinin üstünde ''Bu taksinin sürücüsü

واحد عادي، وآخر يحمل لافتة كبيرة تقول،

Yani Taşikardi'de dans etmeyebilir tabii büyükannemiz, yani normal.

أعني ويمكن أن جدتنا لا تستطيع الرقص في Taşikardi، طبيعي جدا.

Bu normal bir his değildi, ama aktif uyarıcıyla

لم يكن شعوراً طبيعيّاً، ولكن عند تشغيل المُحفّز،

Bir süre sonra, normal hayatına devam etmeye başladı.

‫بعد فترة،‬ ‫كانت تواصل ممارسة أنشطتها المعتادة،‬

normal hayat Asmaa'nın en ünlü başkentlerinden birinde büyüdü

كان لابد ان تعيشها اسماء في بلدٍ اجنبي ترعرعت في احد اشهر

. Bazıları on kata kadar ulaşır. Normal olduğunu söyleyebilirsin

العالية. التي يصل طول بعضها لاكثر من عشرة طوابق. قد تقول

Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.

‫هذا ليس كالمصابيح العادية، بل يبدو كهذا.‬ ‫بالأشعة فوق البنفسجية.‬

normal bedene kıyasla beş kat daha fazla kana sahip.

لديه كمية دم أكبر بخمس مرات من اللحم الطبيعي.

Yiyecek yayıncısında bu normal bir beyin fırtınası süreci değildir.

ليست هذه عملية تبادل أفكار عادية عند ناشر الأغذية.

Onunla normal, kontrol edilebilir, sevgi dolu bir ilişki kurmak için

لنتأكد أن بإمكاننا الحفاظ

Tamamen normal ve hatta beklenilen bir şey olması olarak tanımlıyorum.

بأن يتم الإفصاح عن المخاوف، والأسئلة، والأفكار، والأخطاء.

Ve normal madde ile çarpıştığında fazla bir şey olmadığını gösteriyor.

وأنه لا يحدث الكثير عندما تصطدم بالمادة العادية

Her şey normal şekilde ilerlerken bir anda bir adam ortaya çıkıyor

مع تقدم كل شيء بشكل طبيعي ، يظهر رجل فجأة

Zamanın normal mobil süvari çarpışmalarının aksine sert, kanlı bir yakın dövüş gerçekleşiyordu.

والتي أدت إلى مشاجرة دموية، على عكس لقاءات سلاح الفرسان المعتادة في ذلك الوقت

10 bin tanesi Emirlerin Memlükleriydi ve 10 bini ise değişik kökenlerden gelen normal birliklerdi.

و 10.000 من المماليك الأمراء، و10.000 كانوا من القوات النظامية من أصول مختلفة