Translation of "Arkasında" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Arkasında" in a sentence and their arabic translations:

Ay, dağların arkasında kaybolurken...

‫أثناء اختفاء القمر تدريجيًا خلف الجبال...‬

Arkasında ise iz kalıyor

هناك درب خلف

Genellikle arkasında bıraktığı koma

الغيبوبة التي عادة ما يتركها وراءه

Perdenin arkasında saklandığını biliyorum.

أعلم أنك مختبئ خلف الستار.

O, kapının arkasında duruyordu.

- وقف وراء الباب.
- كان يقف وراء الباب.

Tüm gün sahne arkasında oturdum,

مع بعض أشهر المصارعين المحترفين في العالم،

Evimin arkasında bir bahçe var.

توجد حديقة خلف منزلي .

Yuvanın en arkasında, pek hareket etmiyor.

‫كانت في الجزء الخلفي من الوكر‬ ‫ولا تتحرّك كثيرًا.‬

Sami ikindi namazını Fazıl'ın arkasında kıldı.

صلّى سامي صلاة العصر خلف فاضل.

Jason'ın az önce arkasında durduğu kapıyı örten

شاهدت فوضى وردية اللون

Bu illüzyonun arkasında psikolojik mekanizmalar var mı? ”

هل توجد أي آليات نفسية وراء هذا الوهم؟

Tehlikeli şekilde yerleştirilmiş birçok ceketin arkasında gizlenmiştir,

تم تخبئته وراء العديد من المعاطف التي وضعت بصورة مثيرة للقلق،

Ve Baybarsın suikastin arkasında olması çok muhtemel

أن يكون مسؤولاً عن وفاة قطز كرد انتقامي، لأن السلطان الراحل

Yani batının şu tarafta, kanyon yarığının arkasında

‫تعتقد أن الغرب من ذلك الاتجاه.‬

Bu arkasında bıraktığı ize ise koma diyoruz

هذا هو الأثر الذي خلفه ، نسميه غيبوبة

Arabanın arkasında saklanan küçük bir kedi var.

هناك قط صغير مختبىء خلف السيارة.

İtfaiyeciler, yangını binanın arkasında kontrol altına alabildiler.

استطاع الاطفائيون كبت الحريق الى الجزء الخلفي من البناية .

Tiyatroda çok uzun bir kişinin arkasında oturdum.

جلست وراء شخص طويل جدا في المسرح

Tom arkasında bir dul ve beş çocuk bıraktı.

ترك توم ورائه ارملة وخمسة أطفال.

-Maidan gibi. -O grupların arkasında kim vardı? Sağ kanat.

- مثل "مايدان". - من كان يقف وراءهم؟ اليمينيون.

Arabanın arkasında oturan bir kişi hariç herkes kaza anında öldü,

كل من في السيارة لقي مصرعه فوراً عدا شخص في المقعد الخلفي،

Sadece bir tane değil, iki orduyu arkasında bırakıyor olmak çılgınca gözükebilir.

أن يترك جيشان خلفه يبدو في ظاهره جنونًا

Süvari ve Velitelerin arkasında ağır yol alıyorlar ancak sağlam bir ilerleyiş gösteriyorlar.

إنهم يتخلفون عن سلاح الفرسان وعن الفيليتز، لكنهم يحرزون تقدماً معتدلا

Nihayet , savunanlar dış savunmayı terketmek zorunda kaldu ve iç duvarın arkasında toplandı.

في النهاية، كان على المدافعين التخلي عن دفاعاتهم الخارجية والعودة إلى الجدار الداخلي