Translation of "Genellikle" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Genellikle" in a sentence and their arabic translations:

Genellikle,

عمومًا،

Genellikle.

عمومًا.

Cevap genellikle şöyle,

عادة يجيبون،

O günlerde genellikle

في ذلك الوقت، كنّا نستخدم عادةً

Ben genellikle yürürüm.

عادةً أمشي.

İngilizler, genellikle, tutucudur.

الإنجليز أكثرهم محافظين.

Genellikle bulaşıkları yıkarım.

عادة ما أغسل الصحون.

Genellikle kahve içmem.

بالعادة لا أشرب القهوة.

- Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar.
- Kurtlar genellikle insanlara saldırmaz.

لا تهاجم الذئابُ الناسَ عادةً.

genellikle aynı özellikleri paylaştılar,

غالبًا ما شاركت صفات متشابهة،

Genellikle gece vakti avlanıyorlar.

‫غالباً ما تخرج لتتغذى في الليل.‬

Meyvenin genellikle suyunu emer

عادة يمتص عصير الفاكهة

genellikle arkasında bıraktığı koma

الغيبوبة التي عادة ما يتركها وراءه

Genellikle ne zaman yatarsın?

- متى تنام؟
- أي ساعة تنام؟
- متى تخلد إلى النوم عادةً؟
- متى تنام في العادة؟

Ben genellikle tenis oynarım.

عادةً ما ألعب التنس.

Tom genellikle duygularını göstermez.

عادة لا يظهر توم مشاعره.

Hayır, genellikle zeki ve yardımsever

لا، لا بالطبع، ففي العموم، كلنا يود أن يبدو ذكياً ومفيداً

genellikle futbol gibi sporlar esnasında

وقد يتَمزّق أو يتآكل بشدة،

genellikle 9-6-5 çalışıyorum.

أحياناً 996، ولكن عادةً 965.

Genellikle sözcüklerle anlaşan dergi editörleriyle

مناقشتي المتكررة مع محرري المجلات،

Ve İngilizce genellikle ikinci dilleri.

وغالباً ما تكون الإنجليزية لغتهم الثانية.

Kediler genellikle köpeklerden nefret ediyor.

عادة ما تكره القطط الكلاب.

O, genellikle dokuzda yatmaya gider.

عادة ما تخلد إلى السرير الساعة التاسعة.

Ben genellikle dörtte eve giderim.

- عادةً ما أعود إلى المنزل الساعة الرابعة.
- أعود إلى البيت عادةً عند الساعة الرابعة.

Kahvaltıda genellikle çay içer misin?

أعادةً ما تشرب الشاي على الفطور؟

Tom genellikle pahalı giysiler alır.

توم عادةً يشتري ملابس باهظة الثمن.

Sami namazlarını genellikle cemaatle kılar.

- عادة ما يصلّي سامي في الجماعة.
- عادة ما يحضر سامي صلاة الجماعة.

Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor

‫وكثيرًا ما يتم إغفال الصلة بينهما،‬

Ve genellikle bizi olumlu düşünmeye odaklayan

هذا الجزء الأمامي من مخنا الذي يقع فوق عيوننا

Ayrıca genellikle bir adım geri çekilip

ومن ثم تحتاجُون إلى الرجوع خطوة إلى الخلف

Doğada, bu genellikle kötü bir işarettir.

‫هذه بوجه عام علامة سيئة في الطبيعة.‬

Genellikle doğal gazdan elektrik elde ettiğinizde,

كما هو معتاد، إذا ما ولدّت الكهرباء من الغاز الطبيعي،

Genellikle gülümser ve sakin bir şekilde,

وعادة ما كان يبتسم ويقول بكل هدوء،

Kahvaltıda genellikle bir bardak süt içerim.

أشرب عادةً كوبًا من الحليب على الإفطار.

Genellikle pazartesiden cumaya kadar okula giderler.

عادةً ما يذهبون إلى المدرسة من الاثنين الى الجمعة.

Genellikle 7:30 da kahvaltı yaparız.

عادةً ما نفطر السابعة و النصف صباحاً.

İlk olarak, genellikle ülkelerin şeklini korur.

أولا، شكل الدول عليه يبقى غير متغير

Ben genellikle her sabah yürüyüş yaparım.

عادة ما أتمشى كل صباح.

Şimşek genellikle gök gürültüsüne eşlik eder.

يصاحب البرق الرعد عادة.

genellikle bir çocuk bana dik dik bakar.

سيحدق فيّ طفل.

çoğu insan genellikle benim istediğim kartı seçiyor

يميل معظم الأشخاص إلى اختيار الورقة التي أريدهم أن يختاروها،

Ve genellikle bununla beraber yaşamayı tercih ederiz.

وغالبًا ما نختار التكيف مع الأمر.

Machiavelli, Batı'da genellikle alay edilen bir kişilik,

ميكافيلي شخصية يسخر منها الغرب عادةً

Oyun severler teknolojideki keşiflerin genellikle öncülüğünü yapıyorlar.

اللاعبين هم أول من يكتشفون التكنولوجيا الجديدة.

Yosemite Park'ta da insanların yaptığı genellikle bu.

وهو ما كان يفعله معظم الناس في منتزه يوسيميتى ذلك اليوم.

Genellikle şekerlemelerin dişleriniz için kötü olduğu söylenir.

كثيراً ما يقال أن الحلويات مضرة بالأسنان.

Ben genellikle pazartesiden cumaya kadar okula giderim.

أنا عادة ما أذهب للمدرسة من الإثنين إلى الجمعة.

Büyükbabam sabah kahvaltısını genellikle saat altıda yer.

عادةً ما يفطر جدي عند السادسة.

Bu Tom'un genellikle arabasını park ettiği yer.

هنا حيث توم يركن سيارته غالبا.

Sarı, genellikle çok mutlu bir renk olarak anılır.

غالباً ما يرتبط اللون الأصفر بالسعادة.

Ve bu sendrom genellikle birkaç hafta içinde düzeliyor.

ويختفي الاعتلال في العادة بعد بضعة أسابيع.

özellikle de bu özellikler genellikle insanları lider yapmadığında.

وخاصة عندما لا تكون سببًا في جعلهم قادة.

Burada buz tabakası altında tabanda genellikle su oluyor.

يوجد أحياناً ماء في قاعدة الصفيحة الجليدية هنا

Çocuklar genellikle yabancı dil öğrenme konusunda çok iyidirler.

عادة ما يكون الأطفال ماهرين جداً في تعلم اللغات.

Sami yatsı namazını genellikle yatmadan hemen önce kılar.

عادة ما يصلّي سامي صلاة العشاء قبيل ذهابه إلى النّوم.

Ama insan yaşamı genellikle 100 yıldan daha az sürer.

ولكن عمر الإنسان لا يستمر على الأغلب لأكثر من 100 سنة.

Genellikle 20 dönümden az alanlarda işleyen düşük gelirli ülkelerde

‫وغالبا ما تعمل على أقل من خمسة فدادين.‬

Genellikle, acılarımızın üzerine temiz bir sayfa çekme arzusu duyarız,

غالبا ما نميل لوضع لائحة فارغة من الآمنا،

Ziyaretçiler, projemize destek olmak için genellikle para yardımında bulunuyor.

كثيرًا ما يساعدنا الزوار بالتبرعات النقدية لدعم مشروعنا

Genellikle büyük bir öğle yemeği yemek için zamanım yok.

عادة، ليس عندي وقت كاف لتناول وجبة غداء كبيرة

Tom Mary'nin yaptığı yemeklerin genellikle çok baharatlı olduğunu düşünüyor.

يرى توم بأن الطعام الذي تُعده ماري حار جدا.

Hip-hop'ın neden genellikle şiddet dolu, öfkeli ve nihilistik olduğunu

اذا كنتم تتعجبون لماذا موسيقى الهيب هوب عنيفة وغاضبة وغير دينية،

Bir saldırı varsa bu genellikle yavrusunu koruyan bir annenin tepkisidir.

‫عندما يهاجم،‬ ‫فغالباً ما يكون ذلك‬ ‫ردة فعل أم لحماية عجلها.‬

Genellikle bize su vermezlerdi veya günde sadece bir fincan verirlerdi.

كانوا يحرموننا من الماء، أو يعطوننا كأساً واحداً يومياً.

Her araba,her çuval alabildiğine yemek ve (genellikle) yağmayla doluydu

كل عربة ومقطورة قد ملئة بأكبر قدر من الطعام والمسلوبات من المدينة

Tele pazarlamacılara nefretim o kadar büyük ki genellikle onlara kaba davranırım.

كراهيتي اتجاه المسوقين عبر الهاتف قوية جداً بحيث غالباً أكون فظاً معهم .

Ben de genellikle turistler tarafından ziyaret edilmeyen en az bir kentin ziyaret edilmesini öneririm.

انا ايضاً اوصي بزيارة مدينة واحدة على الاقل من المدن التي عادةً لا تزار من قبل السياح .

Gel. Taşlarla gökyüzüne nasıl çıkacağız? Genellikle ana bina katına güvenilir . Depremlere, kuvvetli rüzgarlara ve hatta binanın içindeki yüke

تعالى. كيف نصعد للسماء بالحجارة? غالبا ما يتم الاعتماد