Translation of "Vendió" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Vendió" in a sentence and their turkish translations:

Él vendió su alma.

Ruhunu sattı.

Tom vendió su casa.

Tom evini sattı.

Tom vendió su auto.

Tom aracını sattı.

Su novela se vendió bien.

Onun romanı iyi sattı.

¿Quién te vendió este auto?

Bu arabayı sana kim sattı?

La casa se vendió fácilmente.

Ev kolayca satıldı.

Tom ya vendió su automóvil.

Tom zaten arabasını sattı.

Ella le vendió su coche.

O, ona arabasını sattı.

Vendió su propio coche sin dudarlo.

O, hiç tereddüt etmeden kendi arabasını sattı.

He oído que vendió su casa.

Ben onun evini sattığını duyuyorum.

Su libro vendió millones de copias.

Onun kitabı milyonlarca kopya sattı.

Vendió su negocio y se jubiló.

İşini sattı ve emekli oldu.

El farmacéutico me vendió los medicamentos.

Eczacı bana ilaçları sattı.

Tom le vendió su moto a Mary.

Tom motosikletini Mary'ye sattı.

Este libro se vendió bien en Japón.

Bu kitap, Japonya'da iyi sattı.

Tom le vendió su auto a Mary.

Tom, Mary'ye arabasını sattı.

Entonces se vendió por un promedio de $ 8500

Yani ortalama 8500 dolara satılmış

El hombre le vendió su alma al demonio.

Adam ruhunu şeytana sattı.

Tom le vendió a María su viejo frigorífico.

Tom eski buzdolabını Mary'ye sattı.

Ese hombre le vendió el alma al diablo.

Şu adam ruhunu şeytana sattı.

Y vendió unas 60 000 unidades de tofu fermentada.

ve yaklaşık 60.000 ünite fermante fasülye loru sattı.

Vendió su propio coche sin vacilar lo más mínimo.

En ufak bir tereddüt göstermeden, kendi arabasını sattı.

La casa se vendió en un millón de dólares.

Ev bir milyon dolara satıldı.

Ella vendió su Volkswagen y se compró un Mercedes.

Volkswagen'ini satıp bir Mercedes satın aldı.

Tom vendió medio litro de su sangre por trece dólares.

Tom on üç dolara kanından yarım litre sattı.

Tom vendió el collar de María a muy bajo precio.

Tom, Mary'nin kolyesini çok düşük bir fiyatla sattı.

Tom le vendió su carro a Mary por trescientos dólares.

Tom arabasını üç yüz dolara Mary'ye sattı.

Mi madre vendió todo lo que era valioso para ella.

Annem onun için değerli olan her şeyi sattı.

Tom vendió el collar de Mary a un muy bajo precio.

Tom kolyeyi Mary'ye çok düşük bir fiyatla sattı.

El dinosaurio mongol se vendió en Nueva York por un millón de dólares.

Moğolistanlı dinozor, New York'ta bir milyon dolara satılmıştı.

La familia de Tom vendió su granja y se trasladó a la ciudad.

Tom'un ailesi çiftliklerini sattı ve şehre taşındı.

- Tom ha vendido su casa en Boston.
- Tom vendió su casa en Boston.

Tom Boston'daki evini sattı.

Su libro fue publicado hace solo un mes y ya vendió miles de copias.

- Onun kitabı sadece bir ay önce satıldı ve zaten binlerce kopya sattı.
- Kitabı sadece bir ay önce yayımlandı ve şimdiden binlerce adet sattı.

Yo se lo regalé, pero a él no le gustó así que lo vendió.

Onu ona verdim ama o bundan hoşlanmadı bu yüzden onu sattı.

Si no recuerdo mal, Tom le vendió su coche a Mary por solo 500 dólares.

Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.