Examples of using "Tumba" in a sentence and their turkish translations:
Türbeye, ağaca, oraya, buraya
Onlar bir mezar kazdı.
O, kendi mezarını kazıyor.
Babamın mezarını ziyaret ettim.
Tom, Mary'nin mezarını ziyaret etti.
Biz babamızın mezarını ziyaret ettik.
Onlar onu mezarına gömdüler.
O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.
Sırlarını mezara götürdü.
ya adam kendisi için mezar yaptırıyor
Çocuk ölü hayvan için bir mezar kazdı.
Tom, Mary'nin mezarına çiçek koydu.
Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.
Liderleri öldüğünde, onun vücudunu büyük bir mezara yerleştirdiler.
yani anlayacağımız üzere kral burda kendine mezar yaptırıyor aslında
Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.
Bütün gece ziyafet çekebilirsin ama gün ağarmadan önce mezarına geri dönebilirsin!
Polis, Tom'un cesedin ahırın arkasındaki sığ bir mezarda buldu.
Tom'un bir ayağı çukurda.
sonrasında onu kendi mezarını kazmaya zorlar ve kellesini alır, takipçilerini ise kazığa oturtturur.