Translation of "Tumba" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Tumba" in a sentence and their turkish translations:

Tumba, árbol, allá, aquí

Türbeye, ağaca, oraya, buraya

Ellos cavaron una tumba.

Onlar bir mezar kazdı.

- Está cavando su propia tumba.
- Él está cavando su propia tumba.

O, kendi mezarını kazıyor.

Visité la tumba de mi padre.

Babamın mezarını ziyaret ettim.

Tom visitó la tumba de Mary.

Tom, Mary'nin mezarını ziyaret etti.

Visitamos la tumba de nuestro padre.

Biz babamızın mezarını ziyaret ettik.

Ellos lo enterraron en su tumba.

Onlar onu mezarına gömdüler.

Me pregunto quién estará enterrado en aquella tumba.

O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.

Ella se llevó sus secretos a la tumba.

Sırlarını mezara götürdü.

Cualquier hombre está construyendo una tumba para sí mismo

ya adam kendisi için mezar yaptırıyor

El niño cavó una tumba para el animal muerto.

Çocuk ölü hayvan için bir mezar kazdı.

Tom colocó las flores en la tumba de María.

Tom, Mary'nin mezarına çiçek koydu.

El secreto quedó sepultado en la tumba del famoso filósofo.

Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.

Cuando su líder murió, pusieron su cuerpo en una gran tumba.

Liderleri öldüğünde, onun vücudunu büyük bir mezara yerleştirdiler.

Así como podemos ver, el rey se está haciendo una tumba aquí

yani anlayacağımız üzere kral burda kendine mezar yaptırıyor aslında

Lo que se aprende en la cuna, se lleva a la tumba.

Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.

Puedes estar de fiesta toda la noche, ¡pero vuelve a tu tumba antes del amanecer!

Bütün gece ziyafet çekebilirsin ama gün ağarmadan önce mezarına geri dönebilirsin!

La policía encontró el cuerpo de Tom en una tumba poco profunda detrás del granero.

Polis, Tom'un cesedin ahırın arkasındaki sığ bir mezarda buldu.

- Tom tiene un pie en la tumba.
- Tom está a punto de morder el polvo.

Tom'un bir ayağı çukurda.

Luego, lo obliga a cavar su propia tumba a la vista de sus hombres, antes de que sea decapitado y sus seguidores impalados.

sonrasında onu kendi mezarını kazmaya zorlar ve kellesini alır, takipçilerini ise kazığa oturtturur.