Translation of "Tenedor" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Tenedor" in a sentence and their turkish translations:

Falta un tenedor.

- Bir çatal eksik.
- Bir tane çatal eksik.

Quisiera un tenedor.

Ben bir çatal istiyorum.

Hay un tenedor.

Bir çatal var.

¿Podría traernos un tenedor?

Bir çatal alabilir miyiz?

Este tenedor está sucio.

Bu çatal kirli.

El tenedor está sucio.

Çatal kirli

El tenedor es pequeño.

Çatal küçük.

Yo uso el tenedor.

Ben çatal kullanırım.

Hay un tenedor acá.

Burada bir çatal var.

No sé usar bien el tenedor.

Çatalı iyi kullanamam.

No puedes tomar sopa con tenedor.

Bir çatalla çorba yiyemezsin.

Ellos comen con tenedor y cuchillo.

Onlar, bir bıçak ve çatalla yemek yerler.

Se cayó un tenedor de la mesa.

Masadan bir çatal düştü.

Usamos palillos en vez de tenedor y cuchillo.

Biz bıçak ve çatal yerine yemek çubuklarını kullanırız.

Comer yogur con un tenedor es algo difícil.

Bir çatalla yoğurt yemek biraz zordur.

Por favor traiga su propio tenedor y cuchara.

Lütfen kendi çatal ve kaşığını getir.

Tom molió las papas con un tenedor grande.

Tom büyük bir çatalla patatesleri püre yaptı.

La cuchara al lado del tenedor está sucia.

Çatalın yanındaki kaşık kirli.

Necesito una cuchara, un tenedor y un cuchillo. Gracias.

Bir kaşık, bir çatal ve bir bıçağa ihtiyacım var. Teşekkür ederim.

¿Alguna vez has revuelto tu café con un tenedor?

Sen hiç çatal ile kahveni karıştırdın mı?

Utilizamos palillos chinos en lugar de tenedor y cuchillo.

Biz bıçak ve çatal yerine yemek çubuklarını kullanırız.

¿Me daría un cuchillo y un tenedor, por favor?

Bıçak ve çatal alabilir miyim lütfen?

Tom dejó el tenedor y empujó su silla hacia atrás.

Tom çatalını yere koydu ve sandalyesini geri itti.

Tom se comió su entrada con el tenedor de ensaladas por error.

Tom yanlışlıkla salata çatalıyla antreyi yedi.

Tom se come la pizza con tenedor, pero María se la come con las manos.

Tom pizzayı çatalla yiyor, Mary ise elleriyle.