Examples of using "Temporada" in a sentence and their turkish translations:
Bu geyik sezonu.
Tayfun sezonu geldi.
Şimdi karpuzların mevsimidir.
Şu an üreme sezonundalar.
Yağmur mevsimi başladı.
Beyzbol sezonu açıldı.
Bu çilek sezonu.
Yılın bu zamanını seviyorum.
Bir süre Avustralya'da kalmak istiyorum.
Şimdi çilek sezonudur.
Her mevsimde farklı çiçekler çiçek açar.
Geçen sezon oynamayı bıraktı.
- Japonya'da yağmur sezonu ne zaman başlar?
- Japonya'da yağışlı sezon ne zaman başlar?
Yaban mersini sezonu ne zamandır?
Geçen sezon beyzbol oynamayı bıraktım.
Yaz, en sıcak mevsimdir.
Yani bir sezonda parayı vururuz ya
X-files'ın 4.sezonunu izledim.
Sıcak hava dönemi burada çok kısadır.
Programın üçüncü sezonu Mart ayında başladı.
ilk sezonun ilk bölümünde
- Mantar şu an mevsiminde; o yüzden ucuz.
- Şimdi mantar mevsimi, bu yüzden ucuz.
Sezon ikiden favori bölümün nedir?
Yağışlı sezon nihayet bitti gibi görünüyor.
Tom yağışlı sezonu sevmez.
Yayla avlanma sezonu bugün açılıyor.
Meyve ve sebzeleri mevsiminde yemek daha sağlıklı.
Kuraklık dönemi ürüne ciddi hasar verdi.
Tatil sezonunda eve gitmeye çalışacağım.
Onun geçen tatil mevsiminde kaç tane hediye aldığını düşünüyorsun?
Çiftleşme sezonunda birçok hayvan güçlü güzel kokular çıkarır.
Ali bu sezon gol kralı oldu.
Bütün ev oyunları için sezonluk geçiş aldım.
Onun sahneye ilk çıkışı mevsimin en büyük sosyal olayı idi.
Takımın en iyi forveti geçen sezon yirmi üç gol attı.
Ali geçen sezon ligin en fazla asist yapan futbolcusuydu.
Bence sonbahar yılın en güzel mevsimi.
Yağışlı mevsim iki hafta sonra biter.
Takımlarının bu sezonu kazanma şansı yok.
Hava durumu raporuna göre, yağış mevsimi gelecek hafta başlayacak.
Sezonun çoğu günü ava gitti.
Ama sadece bir geceliğine sezonun spesiyali için şehre inerler.
Yağmurlu sezon olmadığı için bir şemsiyeye gerek yok.
Adamları yorgun ve evden uzaktı ve kampanya sezonunda zaten geç kalmıştı.