Translation of "Saldrá" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Saldrá" in a sentence and their turkish translations:

Saldrá bien.

İyi olacak.

No saldrá bien.

Bu iyi olmayacak.

El sol saldrá pronto.

Güneş yakında doğacak.

Esta mercancía saldrá cara.

Ürün yüksek bir fiyat etiketi taşımaktadır.

Tweety, porque Daffy Duck saldrá

Tweety, Daffy Duck çıkacak diye

Ella saldrá pronto del hospital.

O yakında hastaneden ayrılacak.

¿Saldrá el tren a tiempo?

Tren zamanında hareket edecek mi?

La verdad saldrá a la luz.

Gerçek ortaya çıkacak.

- Todo saldrá bien.
- Todo estará bien.

Her şey tamam olacak.

Su novela saldrá el próximo mes.

Onun yeni romanı önümüzdeki ay çıkacak.

Michael saldrá en televisión esta noche.

Michael bu akşam televizyona çıkacak.

No te preocupes tanto. Saldrá bien.

Çok endişelenme. Tamam olacak.

No te preocupes, todo saldrá bien.

Üzülmeyin, her şey düzelecek.

Pronto, el sol no saldrá durante meses.

Yakında güneş aylarca yükselmeyecek.

No sabemos qué más saldrá de aquí

buradan daha neler çıkacak bilemiyoruz

No preocupes por eso. Todo saldrá bien.

Endişelenme. Her şey güzel olacak.

Estoy seguro de que todo saldrá bien.

Her şeyin iyi gideceğinden eminim.

¿Estamos seguros de que todo saldrá bien?

Her şeyin iyi gideceğinden emin miyiz?

Su nueva novela saldrá el próximo mes.

Onun yeni romanı önümüzdeki ay çıkacak.

¿A qué hora saldrá el próximo tren?

Sonraki tren ne zaman ayrılacak?

El primer autobús saldrá 10 minutos tarde.

İlk otobüs on dakika geç hareket edecek.

¿Pero de dónde saldrá todo ese dinero?

Ancak bütün bu para nerden gelecek?

Tom saldrá de Kobe mañana por la mañana.

Tom Kobe'den yarın sabah ayrılıyor.

Haz lo que digo y nadie saldrá herido.

Söylediğim gibi yap, ve kimse incinmeyecek.

¿A qué hora saldrá el taxi para el aeropuerto?

Taksi ne zaman havaalanına gidecek?

Tom se encerró en su cuarto, y no saldrá.

Tom kendisini odasına kilitledi ve dışarı çıkmadı.

Tómalo con calma. Te puedo asegurar que todo saldrá bien.

Sakin olun. Ben her şeyin güzel olacağına sizi temin edebilirim.

Yo estoy seguro de que todo saldrá bien al final.

Sonunda her şeyin yolunda gideceğinden eminim.

Nadie más que nadie saldrá de su casa durante 14 días.

14 gün boyunca hiç kimse ama hiç kimse evinden çıkmayacak

- El tren parte en diez minutos.
- El tren saldrá en diez minutos.

Tren on dakika içinde hareket edecek.

- No te preocupes. Todo irá bien.
- No te preocupes. Todo saldrá bien.

Endişelenme. Her şey iyi olacak.

- Necesito que alguien me abrace y que me diga que todo estará bien.
- Necesito a alguien que me abrace y que me diga que todo irá bien.
- Necesito que alguien me abrace y me diga que todo saldrá bien.

Beni tutacak ve bana her şeyin iyi olacağını söyleyecek birine ihtiyacım var.