Examples of using "Rabia" in a sentence and their turkish translations:
kuduz
yarasalar kuduz, sars, mers,
Onun öfkesi anlaşılabilirdir.
Tom öfkesini dizginleyemedi.
Ben öfkeden kuduruyordum.
Tom öfkesini zaptedemedi.
Kızgınlıktan ziyade kendimi üzgün hissediyordum.
Haberleri izlediğinizde sinirleniyorsanız
Haber onun öfkeden patlamasına neden oldu.
Bir sincap kızıma kuduz hastalığı bulaştırdı.
Ben öfkemi kontrol edemedim.
O sadece öfkesini göstermek için tabağı kırdı.
Doruk noktasında, Tom Mary'ye tokat attı.
Belki de kelimeleri her şeye rağmen öfke dolu değildi.