Examples of using "Contener" in a sentence and their turkish translations:
Sert kabuklu meyveler içerebilir.
Ben öfkemi kontrol edemedim.
Tom öfkesini dizginleyemedi.
Gözyaşlarımı tutamadım.
- Kahkahayla gülmek elimde değildi.
- Elimde olmadan kahkahayla güldüm.
O, atı kontrol edemedi.
Tom öfkesini zaptedemedi.
O gözyaşlarını tutamadı.
Kusmamak için kendimi zar zor tuttum.
- Tom heyecanını zar zor bastırdı.
- Tom heyecanını zor tutuyordu.
Tom gözyaşlarını tutamadı.
Tom öfkesini tutamadı.
Tom gözyaşlarını tutmaya çalıştı.
Tom gülmekten kendini tutamadı.
O, gözyaşlarını tutamadı.
Bazen duygularıma hakim olamıyorum.
Ben gülme arzumu bastıramadım.
Jim öfkesine hâkim olabildi.
Bu kurdu çok uzun süre uzak tutamayız.
Tom beş dakika boyunca nefesini tutabilir.
Şişmeyi engellemek için ayak bileğine biraz buz koy.
Onun önünde öfkemi bastırmak zorunda kaldım.
Çiğ et yeme dürtüsüne karşı koyamıyorum.
- Kendime gülmemek elimde değildi.
- Kendime gülmekten alıkoyamadım kendimi.
Uykuya dalmak elimde değildi.
O artık öfkesini tutamadı.
O kutu bütün bu şeylerin sığması için çok küçük.
çocuklar için bir teleskop istediğinde göz yaşlarını tutamamıştı
Öfkemi daha fazla kontrol altına alabileceğimi sanmıyorum.
Salon 1.000'den fazla kişiyi alacak kadar büyüktü.
Partide o kadar çok komikti ki, kendimi gülmekten alıkoyamadım.