Examples of using "Preguntarle" in a sentence and their turkish translations:
Gidip ona soralım.
Adınızı sorabilir miyim?
Tom'a sorabilirsin.
Ona sormak için bir şeyim var.
- Sanırım ona sormalısın.
- Ona sorman gerektiğini düşünüyorum.
Onu soralım.
Belki Tom'a sormalısın.
Ona sormaya niyetim yok.
Ben size bir şey sormak istiyorum, Bayan Ionescu.
Tom'a sormaya gideceğim.
Biz muhtemelen Tom'a sormalıyız.
Başka kime soracağımı bilmiyordum.
Tom Mary'ye bir şey sormak istiyor.
Yarın onun hakkında ona soracağım.
Kime sormam gerektiğini bilmiyorum.
Tom'a soracağım bir şey var.
Tom'a bir şey sormak zorundayım.
Sebebini sormak için ona yazdım.
Adınızı ve adresinizi rica edebilir miyim?
Tom kime soracağını bilmiyor.
Tom Mary'ye bir şey sormak istedi.
Tom kime sorması gerektiğini bilmiyor.
Ben size bir şey sormak istiyorum, Bayan Ionescu.
bilgisayar bilimcileri muhtemelen aklınıza gelen ilk kişiler olmaz.
Hangisini tercih ettiğini sorabilir miyim?
Onun telefon numarasının ne olduğunu sormak istiyorum.
Tom'a onu kendim sormak istiyorum.
Ben senin sorularına cevap verdim. Şimdi sana birkaç soru sorayım.
Yaşını sorabilir miyim?
Tom onu nasıl yapacağını Mary'ye sormalı.
Tom, John'un nasıl öldüğü konusunu Mary'ye sormak istedi.
Ali'ye sorup ne düşündüğünü göreceğiz.
Bizim şirketimize katılmanızı rica etmeyi düşünüyorduk.
Aynı şekilde hissedip hissetmediğini Tom'a sormak istiyorum.
Tom'un kimle olduğunu bilmiyorum ve ona sormak istemiyorum.
Tom her şeyin iyi olup olmadığını sormak için Mary'yi aradı.
Böylece kimseye bir şey sormak zorunda kalmayacak.
Kaç yaşında olduğunu sorabilir miyim?
bir hastasına cinsiyet, ırk veya etnik kökenini sormak zorunda kalmamıştı.
kadını öpebilirsin sormana gerek yok onu direk öp
Tom'un neden gelmediğini bilmiyorum ve ona sormak istemiyorum.
Tom'a neden hiç evlenmediğini sormak istedim.
Tom şarkı söylemek istemeyebilir ama yine de ona rica etmen gerekir.
Bunun nasıl yapılacağını öğrenmek için yalnız bir çare var. Bunu Tom'a sor.
Ondan daha fazla ayrıntı istiyorsan, patronuma sormak zorundasın.
O konuyu Tom'a soracaktım ama hiç şansım olmadı.
Tom'a durum hakkında ne düşündüğünü sormalıyız.
Sanırım onun son işini neden bıraktığını Tom'a sormamız gerekiyor?
Annem yeteri kadar masum bir halde "Biraz daha bira ister misin?" diye sordu.
Geçen Pazar onun nereye gittiğini soracağım.
Lütfen bana Tom'a sordurma.
Ali'ye sorup ne düşündüğünü göreceğiz.
Eğer Bay Long'u görürsen, lütfen ona karısının nasıl olduğunu sormayı unutma.
Tom John'un ona sormasını istediği soruyu Mary'ye sormayı unuttu.
Tom Mary'yi işten eve giderken onun biraz ekmek almasını isteyip istemediğini sormak için aradı.
Geçen Pazar onun nereye gittiğini soracağım.