Translation of "Palo" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Palo" in a sentence and their turkish translations:

- De tal palo, tal astilla.
- De tal palo tal astilla.

- Tıpkı babasına benziyor.
- Elma ağacın dibine düşer.
- Babasının oğlu.

Un palo con tal palo sería pequeño, alguien llamado uno de acero

böyle bir sopa ile küçük bir sopa daha olur birine çelik birine çomak denir

- Revolvé la pintura con un palo.
- Revuelve la pintura con un palo.

- Boyayı bir çubuk yardımıyla karıştır.
- Boyayı bir çubukla karıştır.

De tal palo tal astilla.

- Armut dibine düşer.
- Anasına bak, kızını al.

El perro olfateó el palo.

Köpek sopayı kokladı.

El bum, bum, bum, el palo.

pat, pat, pat, şekiller.

Mira aquel palo en la plaza.

Meydandaki şu direğe bak.

En casa de herrero, cuchillo de palo.

Ayakkabıcının çocukları yalın ayak gider.

Le pegó al perro con un palo.

O, bir sopayla köpeği dövdü.

- De tal palo, tal astilla.
- La manzana no cae lejos del árbol.
- De tal palo tal astilla.

Armut dalının dibine düşer.

Até un palo a la planta para enderezarla.

Onu düzeltmek için bitkiye bir çubuk bağladım.

Había una bandera en lo más alto del palo.

Direğin tepesinde bir bayrak vardı.

Lo apaleó hasta la muerte con un palo de golf.

O bir golf sopası ile onu öldüresiye dövdü.

Cavas un pozo hasta que el dueño de ese palo lo traiga

o sopanın sahibi onu getirinceye kadar bir kuyu kazarsın

- La manzana no cae lejos del árbol.
- De tal palo tal astilla.

Armut dalının dibine düşer.

- ¿Qué harías si tuvieses un millón de dólares?
- ¿Qué harías si tuvieras un palo verde?

Bir milyon doların olsa ne yaparsın?