Translation of "Pensaban" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Pensaban" in a sentence and their turkish translations:

No pensaban que era real,

Bunun gerçek olduğunu düşünemiyorlardı

Para quienes pensaban que íbamos progresando

güçlendirilen halk güvenliğini sağlamada

Pensaban que era el hijo del sol.

Onun güneşin oğlu olduğunu düşünüyorlardı.

En los años 80, algunas personas pensaban:

1980'lerde bazıları şöyle düşündü,

Pensaban que habían desarrollado la cultura más avanzada.

Sadece en gelişmiş medeniyeti kendilerinin inşa ettiğini düşünüyorlardı.

¿Les hubieran arrestado basándose en lo que pensaban?

Sadece düşüncelerine dayanarak ailemi tutuklarlar mıydı?

Porque no pensaban que pudieran conseguir lo que querían,

umudu kesen ve bu nedenle de çabalama arzularını yitiren

Todos los chicos pensaban que Carol era un perro.

Bütün çocuklar Carol'un bir köpek olduğunu düşündü.

Todas las mujeres pensaban que Tom era realmente apuesto.

Tüm kadınlar Tom'un gerçekten yakışıklı olduğunu düşünüyorlardı.

Los griegos pensaban que eran mejores que las otras personas que conocían

Yunanlar tanıdıkları diğer milletlerden daha iyi olduklarını düşünüyorlardı

Los padres de Tom pensaban que Mary era demasiado mayor para él.

Tom'un ebeveynleri Mary'nin onun için çok yaşlı olduğunu düşünüyorlardı.

No era un juez real y un gobernador de distrito, solo todos pensaban que sí

gerçek hakim ve kaymakam değildi sadece herkes öyle zannediyordu