Translation of "Paraíso" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Paraíso" in a sentence and their turkish translations:

¿Cómo puedo ir al paraíso?

Cennete nasıl gidebilirim?

Canadá no es un paraíso.

Kanada bir cennet değildir.

Tengo la llave del paraíso.

Cennetin anahtarı bende.

Su alma estaba en el paraíso.

Ruhu cennetteydi.

La belleza es como el ave del paraíso:

Güzellik, cennetkuşuna benzer:

La isla es un paraíso para los niños.

Ada çocuklar için bir cennet.

Esa isla es un paraíso para los niños.

Bu ada çocuklar için bir cennet.

Ahora le tememos al paraíso que hemos creado.

Biz şimdi yarattığımız cennetten korkuyoruz.

Barcelona es el paraíso de la cocina catalana.

Barselona, Katalon mutfağının cennetidir.

El infierno sería el paraíso para un masoquista.

Cehennem bir mazoşist için cennet olurdu.

Cada objeto amado es el centro de un paraíso.

Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.

París durante el veranillo de san Martín es un paraíso terrenal.

Pastırma yazı sırasında Paris dünyevi bir cennettir.

Según la perspectiva, el mismo mundo puede ser un infierno, o puede ser el paraíso.

Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir.

El matrimonio, en paz, es el paraíso de este mundo; con disputas, es el purgatorio en vida.

Huzurlu evlilik bu dünyanın cennetidir, çekişmeli evlilik bu dünyanın arafıdır.