Examples of using "Isla" in a sentence and their turkish translations:
Ada tamamen ıssızdı.
Ben Maui'yi öneriririm.
Sumatra bir adadır.
Kıbrıs bir adadır.
Issız adayı keşfetmeyi umuyor.
Kral, adanın üzerinde hükümranlık kurdu.
Umarım, ada güzeldir.
Onlar ıssız bir adayı araştıracaklar.
O adada bir şey gömdün mü?
Küçük ada göründü.
O bir ada değil.
O ada Amerikan bölgesidir.
Her şey adada başladı.
O adada yaşayamazsınız.
Ada yıl boyunca ılıktır.
ve bir resmen karınca adası oluşturuyorlar
Biz adaya giden tekneye bindik.
Adada yaşam yoktur.
Adanın güzel bir limanı var.
Kral ada üzerinde hüküm sürdü.
O adada bir sürü nehir var.
O adada yaşayamazsınız.
O adada yaşamak imkansızdır.
Bu adada kaç tane tapınak var?
Sri Lanka güzel bir adadır.
Bu adanın kusursuz bir iklimi var.
Çok az sayıda insan adada yaşıyor.
- Bu adadan çıkmalıyım.
- Bu adadan çıkmam gerekiyor.
Bu adadan canlı çıkamayacağız.
Onlar Tom'u adada bıraktı.
Bu gerçekten bir ada değil.
Adada ne kadar yaşadın?
- O ada tropikal bir iklime sahiptir.
- O adanın tropikal bir iklimi vardır.
Adada hiç ağaç yoktu.
İki gün sonra adaya vardık.
Ada Japonya'nın güneyine doğrudur.
- Ada Japonya'nın batısında yer alır.
- Ada Japonya'nın batısına doğru uzanır.
Adanın sakinleri cana yakındır.
Adada tek bir mağaza var.
Küçük ada göründü.
Bu adaya her yıl birçok turist gelir.
Onlar ıssız bir adaya düştüler.
İşte, hayallerimin adası!
Kiliseler tüm ada üzerine inşa edilmiştir.
Bu ada Japonya'nın güneyinde.
Borneo bir ada mı yoksa bir kıta mı?
- Adadan yol yok.
- Adadan çıkış yok.
Birçok turist adayı işgal etti.
bu ada suda batmıyor
- Gökyüzünden bakınca ada çok güzeldi.
- Gökyüzünden bakıldığında ada çok güzeldi.
Teknemiz küçük bir adaya yaklaştı.
Ada çocuklar için bir cennet.
Ada halkı bizden yardım istedi.
O zaman adada kimse yaşamadı.
Bir zamanlar bu adada yaşlı bir adam yaşarmış.
O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.
Koca adada sadece tek dükkan var.
Her yıl bu adaya çok turist gelir.
Bir uçağı bu adaya indirmek mümkün mü?
Adanın köprüye değil hastaneye ihtiyacı var.
Bu ada çocuklar için bir cennet.
Napolyon, Elba adasında sürgünde yaşadı.
Issız bir adada para işe yaramaz.
Bizim yapay adamız, henüz çok iyi ormanlık alan değil.
Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
Ada, sahilin bir mil açığında bulunuyor.
O ada bir zamanlar Fransa tarafından yönetildi.
Adaya ulaşmak onlar için zordu.
O adadaki halk geçimini balıkçılıkla sağlıyor.
Hükümet, malları adaya helikopterle taşıdı.
Üç yıldır bu adada yalnızım.
Yüksek bir kum tepeciğinden bütün adayı görebildim.
Bu ada 19.yüzyılda Fransa'ya aitti.
Bu bitki Madeira adasına özgüdür.
Bu adadaki pek çok yılan zararsızdır.
Italo Calvino 1923'te Küba adasında doğdu.
Uçaktan bakıldığında, ada büyük bir örümcek gibi görünüyor.
Ama belki Portekiz'in küçük bir adası olabilir.
Yeni yasa ada halkına zorla kabul ettirildi.
Bir gün, Atlantis adası denizde kayboldu.
Onlar Yunanistan kıyılarında küçük bir adada yaşıyorlar.
Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.
"İstediğiniz tüm toprakları alın " dedi Aborjin şefi. "Oh hayır," dedi İngiliz general, "Biz sadece bir ada alacağız" "Ve hangi adayı ?" diye sordu Aborjin şefi. "Sadece Avustralya" diye yanıtladı İngiliz general.
Adadaki havaalanı yabani otlarla kaplıdır.
O bizi teknesiyle adaya götürecek kadar kibardı.