Translation of "Oso" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Oso" in a sentence and their turkish translations:

- Aquí vive un oso.
- Un oso vive aquí.

Burada bir ayı yaşar.

Con el oso ocupado,

Ayı meşgulken...

El oso me persiguió.

Ayı beni kovaladı.

¡Confía en el oso!

Ayıya güven!

El oso es grande.

Ayı büyüktür.

El oso se muerde.

Ayı kendini ısırıyor.

El oso es negro.

Ayı siyahtır.

¿Es eso un oso?

O bir ayı mı?

Eso ya no es un oso. Es un cadáver de oso.

Bu şey bir ayı değil. O ölü bir ayı.

¿Cuánto tiempo duerme un oso?

Bir ayı ne kadar süre uyur?

Un oso escribió la historia.

Bir ayı hikaye yazdı.

No quiero ser un oso.

Ayı olmak istemiyorum.

El oso comió una manzana.

Ayı bir elma yedi.

¿De quién es el oso?

Bu kimin ayısı?

No soy un oso panda.

Ben bir panda değilim.

Un oso mutiló a Tom.

Bir ayı Tom'u hırpaladı.

Un oso mató a Tom.

Bir ayı Tom'u öldürdü.

Trae algún spray de oso.

Biraz ayı spreyi getirin.

¿Funciona el spray de oso?

Ayı spreyi işe yarar mı?

Compra algún spray de oso.

Bir ayı spreyi satın al.

Sami le disparó al oso.

Sami ayıyı vurdu.

- Tomás no pudo disparar al oso.
- Tomás no fue capaz de disparar al oso.

Tom ayıya ateş edemedi.

Para mí, parecen heces de oso.

Bana kalırsa bu ayı kakası.

Un oso adolescente a la caza.

Ergen bir ayı. Avını indirmiş.

Ella llamó Ted a su oso.

Ona ayısını Ted olarak çağırdı.

Ellos capturaron a un oso vivo.

Onlar bir ayıyı canlı yakaladılar.

Un oso no tocará un cadáver.

Ayı bir cesede dokunmaz.

El cazador disparó a un oso.

Avcı bir ayıya ateş etti.

Él es gordo como un oso.

O bir ayı kadar şişman.

El oso está comiendo una manzana.

Ayı bir elma yiyor.

Yo le disparé a un oso.

Bir ayı vurdum.

- Un oso apareció repentinamente en frente de nosotros.
- De repente, un oso apareció frente a nosotros.

- Aniden önümüzde bir ayı göründü.
- Aniden karşımıza bir ayı çıktı.

Un oso puede subirse a un árbol.

Ayılar ağaca tırmanabilir.

Tengo un oso panda de peluche gigante.

Doldurulmuş dev bir panda ayım var.

El zorro y el oso vivían juntos.

Tilki ve ayı birlikte yaşadılar.

El cazador siguió las huellas del oso.

Avcı ayının izlerini takip etti.

El oso está comiendo muchas nueces, muchos frutos,

Bu ayı, bol miktarda fıstık ve meyve tüketiyor olmalı

Y están a medio digerir por el oso.

ve ayı tarafından sadece yarısı sindirilmiş.

¿No puede este oso hormiguero comerse la hormiga?

bu karınca yiyen o zaman karıncayı yiyemiyor mu?

El oso está bastante domesticado y no muerde.

Ayı tamamen uysal ve ısırmaz.

La nube tenía la forma de un oso.

Bulut, ayı biçimindeydi.

Corrió por su vida cuando el oso apareció.

Ayı göründüğünde o, hayatını kurtarmak için kaçtı.

¡¿Qué?! ¡¿Te has comido mi oso de chocolate?!

Ne?! Sen benim çikolata ayımı mı yedin?!

Benjamín disparó a un oso con un rifle.

Benjamin tüfekle bir ayı vurdu.

Así es como él mató al gran oso.

Büyük ayıyı bu şekilde öldürdü.

El oso solitario no cederá su comida sin pelear.

Yalnız ayı, yemeğini kolay kolay teslim etmez.

¿Qué debería hacer si me ataca un oso grizzly?

Bir bozayı tarafından saldırıya uğrarsam ne yapmalıyım?

- ¡Qué pena!
- ¡Qué lástima!
- ¡Qué vergüenza!
- Lástima.
- ¡Qué oso!

Ne ayıp!

Se convierte en cazador y mata a ese oso hormiguero

avcı oluyor ve o karıncayiyeni öldürüp

No hay que vender la piel del oso antes de cazarlo.

Ayının kürkünü onu avlamadan önce satma.

Tom corrió tan rápido como pudo para escapar del oso furioso.

Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.

No sé cómo los brasileños dicen 'oso hormiguero' en su lengua nativa.

Brezilyalıların kendi anadillerinde nasıl 'yerdomuzu' dediklerini bilmiyorum.

Este oso aprendió que puede tener el doble de éxito al pescar en la oscuridad.

Bu ayı, karanlıkta iki kat daha iyi balık tutabildiğini öğrenmiş.

Cuando era pequeña, yo quería tener de mascota un oso pardo para asustar a mis vecinos.

Çocukken komşularımı korkutmak için evcil bir kahverengi ayım olsun isterdim.

Cuando un oso duerme o se relaja, su postura depende si quiere conservar el calor o si quiere librarse de él.

Ayıların uyuma ve yatma pozisyonları ısınmak veya serinlemek istemelerine bağlıdır.

De hecho, para moverse a cualquier velocidad el oso polar usa el doble de la energía que usan los demás mamíferos.

Aslında, herhangi bir hızda hareket etmek için kutup ayısı, çoğu diğer memelilerden iki katı daha fazla enerji harcar.