Examples of using "Olvidado" in a sentence and their turkish translations:
Unutmadım.
Unuttun mu?
Biz bir şey unuttuk.
Beni unuttun mu?
Sanırım bir şey unuttum.
Bunu nasıl yapacağını unuttu.
Seni unutmadım.
Seni hiç unutmadım.
Beni çoktan unuttun mu?
Onu unutmuş olmalıyım.
Beni unuttun, değil mi?
Adresinizi unuttum.
- Onun adını unuttum.
- Onun ismini unuttum.
Unuttun mu?
Numaranı unuttum.
Beni unuttun, değil mi?
Adını unuttum.
- Çoktan unutmuşsun.
- Çoktan unutmuşsundur.
- Zaten unutmuşsun.
Unutmadım.
Bugün ona telefon etmeyi unuttum.
Ne kadar güzel olduğunu unutmuştum.
Onun ismi tamamen aklımdan çıkmış.
Bir şey unuttun mu?
Beni unuttun mu?
Onu kimin söylediğini unuttum.
Bir şeyi unuttuğumu biliyordum.
Unuttun mu?
Tom zaten seni unuttu.
Onu asla unutmadım.
Seni unutmadım, Tom.
Bu olayı asla unutmadım.
bazıları ise Osmanlıyı çoktan unuttu bile
Ben gözlüklerimi unuttum.
Ben bugün onu aramayı unuttum.
Unuttun mu?
Mary beni unuttu, değil mi?
Tom'u ne kadar sevdiğimi unutmuştum.
Şemsiyemi nereye koyduğumu unuturum.
Tom'un Fransızca konuştuğunu unuttum.
O adını unuttu.
O bu kuralları asla unutmadı.
Adresimi unutmuş olamaz.
Çocuklar ev ödevlerini unuttular.
Ben telefon numaranızı unutuyorum.
Unutmadın, değil mi?
Bu gerçek unutulmamalı.
O, sözünü unutmuş olmalı.
Bir papyonu nasıl bağlayacağımı unuttum.
Bir şey unutmadığından emin misin?
Adımı unutmuş gibi görünüyordu.
Ödevini yapmayı unuttun mu?
Onun adını unuturum.
- Ben onun adresini unuttum.
- Onun adresini unuttum.
Cüzdanımı unuttum sanırım.
O, doğum gününü unuttuğu için onu affedecek mi?
Tom anahtarını unutmuş olmalı.
Sifonu çekmeyi unuttun.
Biz yaşadıklarımızı unuttuk, siz anlatmaya devam edin.
Yumurtaları satın almayı unuttun mu?
Şemsiyemi bir otobüste bıraktım.
Evimin anahtarını kaybettim.
Tamamen unuttum.
Burada bir şey unuttuğumu sanıyorum.
Makale şimdi unutulmuş bir olayı ima ediyor.
İsmi unuttum.
Tom onun nasıl yapılacağını unuttu.
- Pizza sevmediğinizi unuttuk.
- Pizza sevmediğini unuttuk.
Onu kimin söylediğini unuttum.
Muhtemelen anahtarlarımı unuttum.
E-posta adresimi unuttum.
Tom'a bir şey söylemeyi unuttum.
- Şifremi unuttum.
- Parolamı unuttum.
Bunu unuttuğuma inanamıyorum.
Noel'in gerçek anlamını unuttun mu?
Korkarım onu unuttuğumu düşünüyor.
Ana dilinizin Fransızca olduğunu unutmuşum.
Ona geride bıraktığı şeyleri vermek için onu geri çağırdı.
Tom'un akordeon çalmayı bildiğini unuttum.
Erkek kardeşinin adını unuttum; onun adı nedir?
Birkaç yıl önce onunla tanışmış olduğumu unutmuşum.
Yağmur yağıyor ve biz pencereleri kapatmayı unuttuk.
En son ne zaman güldüğümü unuttum.
Sözü tamamen unutmuş olmalı.
Para üstünüzü unuttunuz.
Yumurtaları satın almayı unuttun mu?
O, şemsiyesini unutmuştu bu yüzden ona benimkini ödünç verdim.
Saçını taramayı unuttun, Tom.
Ekmek almayı unuttum.
Tom ve Mary'nin şimdiye kadar beni unutmuş olacaklarını düşündüm.
- Onun adını unuttum.
- Onun ismini unuttum.