Translation of "Objetivos" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Objetivos" in a sentence and their turkish translations:

- Anota tus objetivos.
- Anotad vuestros objetivos.
- Anote usted sus objetivos.

Hedeflerinizi yazın.

Somos objetivos.

Biz tarafsızız.

¿Cumpliste tus objetivos?

- Hedeflerini gerçekleştirdin mi?
- Hedeflerine ulaştın mı?

Estos no son nuestros objetivos principales.

yahu bizim asıl amacımız bunlar değil.

Apollo 7 logró todos sus objetivos.

Apollo 7 tüm hedeflerine ulaştı.

- Sé objetivo.
- Sea objetivo.
- Sean objetivos.

- Tarafsız ol.
- Objektif ol.

Hasta los objetivos ambiciosos del Acuerdo de París

Paris Anlaşması'nın iddialı hedefleri bile

Debemos perseguir estos objetivos como una comunidad global.

Bu hedeflerin peşinden global bir topluluk olarak gitmeliyiz.

Los inexpertos cachorros de lobo son objetivos fáciles.

Deneyimsiz fok yavruları kolay hedef.

Que Fiona nunca podría presionar esos objetivos diminutos.

ne kadar cesur ve umut doluydum

Escribe en una hoja de papel tus objetivos.

Amaçlarını bir kağıt parçası üzerine yaz.

Me ha brindado objetivos claros, concisos y significativos,

bana açık somut ve anlamlı amaçlar verdi

Tom ya ha alcanzado muchos de sus objetivos.

Tom zaten hedeflerinin birçoğunu elde etti.

Podemos discutir sobre la mejor manera de lograr estos objetivos, pero no podemos ser complacientes con los objetivos en sí mismos.

Bu hedeflere en iyi şekilde nasıl ulaşılabileceğimiz konusunda tartışabiliriz, ancak hedeflerin kendileri konusunda kayıtsız olamayız.

No están dispuestos a cumplir objetivos establecidos lo suficientemente ambiciosos

Bizi 2 derece sınırında tutacak iddialı hedefleri belirlemekte

Los artículos secretos del tratado especifican objetivos comunes de guerra;

Antlaşmanın gizli makaleleri ortak olarak belirtildi savaş hedefleri,

Estos objetivos nos ofrecen momentos clave y las oportunidades de nuestro tiempo,

Bu hedefler bize hayatımızın önemli anlarını ve fırsatlarını sunar.

Espero que ellos no recurran a la violencia para conseguir sus objetivos.

Hedeflerine ulaşmak için şiddete başvurmayacaklarını umuyorum.

- Él a menudo se embarca en metas imposibles.
- Él a menudo persigue objetivos inalcanzables.

O sık sık yabani kaz kovalamaya gider.

Además de otros objetivos. Por eso se procesó la toma de la ciudad de Pando.

Tabii başka sebepler de vardı. Bu nedenle Pando şehrini ele geçirmek üzere ilerledik.

Tras reflexionar sobre mi vida hasta el momento, he decidido que necesito cambiar mis objetivos.

Şimdiye kadar olan hayatımı düşündükten sonra, bakış açımı değiştirmeye ihtiyacım olduğuna karar verdim.

Confieso que, sin él, esos diez años de mi vida estarían vacíos y sin objetivos.

İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.

Como muchas de las intervenciones de largo alcance de Napoleón en España, los objetivos eran poco realistas,

Napolyon'un İspanya'daki birçok uzun menzilli müdahalesi gibi, hedefler gerçekçi değildi,

- Considera que las mujeres son placeres de usar y tirar más que búsquedas con sentido.
- Considera que las mujeres son placeres desechables más que objetivos significativos.
- Considera a las mujeres placeres de usar y tirar y no búsquedas con sentido.
- Considera a las mujeres placeres desechables y no propósitos con sentido.

O, kadınları anlamlı bir meşgale olmaktan daha ziyade tek kullanımlık zevk olarak görüyor.