Examples of using "Continuamente" in a sentence and their turkish translations:
Sürekli seri geliştirdiler
ve sürekli kendime soruyordum:
Dünya nüfusu devamlı artıyor.
Her zaman dedikodu yapar.
Her zaman gülümsemek yorucu olabilir.
Arka arkaya üç gün boyunca yağmur yağdı.
Suç sürekli artıyor.
İnatçı bir öksürüğüm var.
Bu kız her zaman gülümsüyor, ama o mutlu değildir.
Fakirlere sürekli yardım etmeye gayret etti.
Kız kardeşim her zaman tartılıyor.
Eğer evren yıldızlarla doluysa, neden onların ışığı sürekli olarak tüm evreni aydınlatmıyor?