Translation of "Magnífica" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Magnífica" in a sentence and their turkish translations:

Era magnífica.

Tek hissettiğim şey onun saf ihtişamıydı.

Su memoria era magnífica.

Harika bir hafızası vardı.

La poesía de Baudelaire es magnífica.

Baudelaire'in şiirleri muhteşemdir.

La moral de aquellos hombres era magnífica.

Bu insanların morali mükemmeldi.

La vista nocturna de Tokio es magnífica.

Tokyo'nun gece görüntüsü muhteşemdir.

- ¡Qué magnífica vista!
- ¡Qué vista más maravillosa!

Ne harika bir görüntü!

Esta magnífica catedral es de la Edad Media.

- Bu muhteşem katedral Orta Çağ'a dayanır.
- Bu görkemli katedral Ortaçağ'dan kalma.
- Bu görkemli katedralin yapılış tarihi, Orta Çağ'a kadar uzanıyor.

Este hotel tiene una magnífica vista del mar.

Bu otel harika bir deniz manzarasına sahip.

- Esta noche estás preciosa.
- Esta noche estás magnífica.

Bu gece harika görünüyorsun.

Este museo tiene una magnífica colección de arte moderno.

Bu müze, muhteşem bir modern sanat koleksiyonuna sahiptir.

En el circo tienen una magnífica colección de fieras.

Sirkin harika bir vahşi hayvan koleksiyonu var.

Tenemos una magnífica vista al mar desde nuestra habitación de hotel.

Biz bizim otel odasından okyanusun muhteşem manzarasına sahibiz.

Tom se compró una casa con una magnífica vista al mar.

Tom harika deniz manzaralı bir ev satın aldı.

- Creo que es una idea magnífica.
- Pienso que se trata de una idea genial.

Bence bu müthiş bir fikir.

- En nuestro parque, tenemos un magnífico tobogán para que los niños jueguen.
- En nuestro parque, tenemos una magnífica chirristra para que los niños jueguen.

Bizim parkta çocukların oynaması için güzel bir kaydırağımız var.