Examples of using "Llevarme" in a sentence and their turkish translations:
O beni sinemaya götürmeye söz verdi.
Beni sinemaya götürür müsün?
Beni seninle götürmek zorundasın.
- Beni bu adrese götürebilir misin?
- Beni bu adrese götürebilir misiniz?
Bunu yanıma almak istiyorum.
O beni sinemaya götürmeye söz verdi.
Tom beni balık tutmaya götürmeye söz verdi.
Bu öğleden sonra arabanı ödünç almam gerekiyor.
Lütfen beni eve geri götürür müsün?
Bunu yapmam uzun süremi almamalı.
Yarın sabah beni havaalanına götürebilir misin?
Beni eve götürür müsün, lütfen?
Komşumla geçinmeyi zor buldum.
O beni hastaneye götürme nezaketini gösterdi.
Bu zor insanlarla nasıl geçineceğimi bilmiyorum.
O bana şarap içirip yemek verdi ve sonra yatağıma götürmek istedi!
sonrasında beni işitme testinden geçirmeye karar verdi.
Beni eve götürür müsün?
Babam beni hayvanat bahçesine götürmek için bir gün ayıracağını söyledi.
Beni nazikçe istasyona götürdü.
Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti.
Beni istasyona götürebilir misiniz?
Beni zamanında havaalanına yetiştirmesi için taksiciye on dolar bahşiş verdim.