Examples of using "Prometió" in a sentence and their turkish translations:
Tom söz verdi.
O bize yardım edeceğine söz verdi.
Bize söyleyeceğine söz verdi?
O sigara içmemeye söz verdi.
O beni sinemaya götürmeye söz verdi.
Tom ona destek sözü verdi.
Ona söz verdi.
O, erken gelmek için bana söz verdi.
O, her gün yazmaya söz verdi.
O söylememek için söz verdi.
O, onunla evlenmek için söz verdi.
O, bana geleceğine dair söz verdi.
O, erken gelmek için bana söz verdi.
Tom Mary'ye yardım edeceğine söz verdi.
Bunu kimseye söylemeyeceğine söz verdi.
Tom artık sigara içmeyeceğine söz verdi.
Her gün yazmak için söz verdi.
O, tek başına dışarı çıkmamaya söz verdi.
O beni sinemaya götürmeye söz verdi.
O onunla evlenmek için söz verdi.
O bana erken geleceğine söz verdi.
O gelmek için söz verdi, ama gelmedi.
- Söz verdin.
- Söz verdiniz.
Polis konuyu araştırmak için söz verdi.
Tekrar asla geç kalmayacağına söz verdi.
O kimseye söylemeyeceğine söz verdi.
O bana odamı temizleyeceğine söz verdi.
Tom Mary'yi incitmemeye söz verdi.
Tom beni balık tutmaya götürmeye söz verdi.
O, buraya gelmek için bana söz verdi.
Tom her gün yazmaya söz verdi.
Bana her hafta yazacağına söz verdi.
Tom bunu bir daha yapmayacağına söz verdi.
Tatilden sonra gelmeye söz verdi.
O, gelmek için söz verdi, ve gelmedi.
Tom asla tekrar geç kalmayacağına söz verdi.
Tom bana onu yapacağına söz verdi.
Kimseye söylemeyeceğine dair bana söz verdi.
Parayı eksiksiz bir şekilde teslim edeceğine söz verdi.
Saat 6'da burada olmak için söz verdi.
- Bunu kimseye söylemeyeceğine söz verdi.
- Bunu kimseye söylemeyeceğine dair söz verdi.
Tom bana odamı temizleyeceğine söz verdi.
Buraya tekrar gelmek için söz vermedi.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
O başka bir yalan söylemeyeceğine dair söz verdi.
O, tekrar geç kalmamaya söz verdi.
Tom haberi Mary'ye söyleyeceğine söz verdi.
Jim tekrar gelmeyeceğine bana söz verdi.
Tom yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
O benim için yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
O bizim için yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
O saat üçte geleceğine bana söz verdi.
Benim için yapmaya söz verdiği şeyi yaptı.
O saat üçte geleceğine bana söz verdi.
O, bana dörtte geleceğine söz verdi.
Tom bir daha geç kalmayacağına söz verdi.
O bu gece eve erken gelmeye söz verdi.
Arkadaşı onu asla terk etmeyeceğine dair söz verdi.
Tom John'a yardım edeceğine dair Mary'ye söz verdi.
O, okuldan sonra onu karşılayacağına söz verdi.
Tom gelmek için söz verdi, ama henüz gelmedi.
Tom Mary'ye ev ödevinde yardımcı olacağına söz verdi.
Tom Mary'nin ona işi söz verdiğini iddia ediyor.
O bana gelecekte daha dikkatli olacağına söz verdi
Tom Mary'ye onu asla terk etmeyeceğine söz verdi.
Tom gelmek için söz verdi, ama henüz gelmedi.
Dönmek için söz verdi ve henüz dönmedi.
O, onunla evlenmeye söz verdi fakat evlenmedi.
Saat altıda burada olacağına bana söz verdi.
O dün gece onu karşılamak için söz verdi.
Tom bana yardım etmek için yapabileceği her şeyi yapmak için söz verdi.
Fadıl, Leyla'ya zengin bir yaşam vaadinde bulundu.
Tom Mary'ye onu asla terk etmeyeceğine söz verdi
Mary annesine daha sık yardım edeceğine söz verdi.
Bay Smith, söz verdiği hâlde henüz dönmedi.
Tom John'a söylemeyeceğine dair Mary'ye söz verdi.
Tom bugün erkenden eve geleceğine dair Mary'ye söz verdi.
Polis Tom'a onun kızını arayacağına söz verdi.
En önemlisi, Suchet ayrıca haydutlardan daha iyi davranmayan
Kadın diyet yapacağına, sigarayı bırakacağına ve fiziksel egzersiz yapacağına söz verdi.
O bana bu hafta ödeme yapacağına söz verdi ama sözünü tutmadı.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
Tom, Mary'ye 5:30'a kadar evde olacağına dair söz verdi.
Tom Mary'ye başını derde sokmayacağına söz verdi.
Tom Mary'ye dün gece onunla buluşacağını söyledi ama asla gelmedi.
Dün gece onu istasyonda karşılayacağına söz verdi fakat o asla gelmedi.
Tom Mary'ye okuldan sonra onunla buluşacağına söz verdi.
Tom aynı hatayı tekrar yapmayacağına dair kendine bir söz verdi.
Kartaca senatosu onun ilerleyişinden duyduğu hoşnutluğu ifade etti ve seferine destek olma sözü verdi.
Tom Mary'ye onun ne yaptığını John'a söylemeyeceğine dair söz verdi.