Examples of using "Llegues" in a sentence and their turkish translations:
Geç kalma.
Varınca bana yaz.
Geç kalsan bile gel.
İşe geç kalma.
Oraya vardığında beni ara.
Akşam yemeğini sen eve geldiğinde yiyeceğiz.
Yakında buraya varmanı umuyorum.
Varınca bana bir mektup gönder.
Oraya varır varmaz bana yazın.
Oraya vardığın zaman bir süre bekle.
Okula geç kalmayın.
İşe çok geç gelme.
Londra'ya geldiğinde lütfen beni mümkün olduğunca çabuk ara.
Senin geldiğin vakte kadar biz yemeği bitirmiş oluruz.
Okula geç kalabilirsin.
Vardıktan sonra beni ara.
Okula tekrar geç kalma.
Sen oraya varıncaya kadar neredeyse karanlık olacak.
Okula sık sık geç kalma.
Yarın geldiğinde bu romanı bitirmiş olacağım.
Oraya varır varmaz bana yazmanı istiyorum.
Kiliseye varana kadar dümdüz git.
Londra'ya varır varmaz bize iki satır yazmayı unutma.
Boston'a vardığında lütfen benimle temas et.
Lütfen ! Londra'ya geldiğinde, olabilecek en yakın zamanda beni ara .
Sen gelir gelmez, o, yiyecek bir şeyler yapacaktır.
Sınıfa zamanında gelmeni istemek çok değildir.
Sen varır varmaz o yiyecek bir şey yapacak.
Büyük ve güçlü olmak için büyüyebilesin diye sebzelerini ye.
Okula geç kalma.
Lütfen varır varmaz bana bir mektup gönder.