Examples of using "Llegan" in a sentence and their turkish translations:
Kahramanlar her zaman geç gelir.
herkesin yaşadığı bir ayrıcalık değil.
bilgisayarlar eve geldikten sonra ise
Tayfunlar Japonya'yı her yıl vurur.
Çok az insan yüz yaşına kadar yaşar.
Bütün sapmalar doğal bir son bulur
Yüzeydeki sıcaklık 62 dereceye ulaşabiliyor.
Bilyeler dağılımlı düzeneğin sonuna gelirken
Az insan, yüz yıldan daha uzun yaşar.
- Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.
- Her zaman olduğu gibi geç kaldılar.
Çatışma uzak mesafeden atıcı ve mızrakçıların karşılıklı hamleleriyle başlıyor.
Bahara sağ çıkarlarsa tek başlarına yaşamaya hazır olacaklar.
Denize ulaşan yavruların üçte birini kapacaklar.
Sonunda memurlar gelir ve evlerin kapılarını çalar,
Yalnız kulaklarımıza ulaşan başka tonlar da olacaktır.
Onlar genellikle bizden daha sonra eve gelirler.
Ülkedeki otobüsler genellikle zamanında gelmezler.
Geliyorlar! Kılını kıpırdatma yoksa sürpriz berbat olacak.
Filozoflar çoğu zaman en iyi düşüncelerini tek başına düşünür.
Onlar genellikle bizden daha sonra eve varırlar.
Sabah mı yoksa gece mi saat onda varıyorlar?
Kanınıza karışırlarsa enfeksiyona ve kötü bir döküntüye neden olurlar.
onlar işte yeryüzüne ulaşıyor ve biz onlara maruz kalıyoruz
Herkes geç gelirse zamanında gelmenin ne anlamı var?
ve zulmünü Kral Matthias'ın sağır(!) kulaklarına bildirirler
112'yi aramaya çalışıyor fakat sizlerin bu merakı yüzünden o insanlar ulaşmıyor
Çoğu insan ortaya çıkan yeni fikirlere bakar ve onları yargılar.
dilde düşmanı suçlaması için defalarca emir gönderdi ve o akşam iki Mareşal neredeyse patlayacaktı.
1 gün kadar sürmeden sonra Kartacalılar sonunda güvenli tarafa , geçidin diğer tarafına geçmişlerdi.
Koş, yoksa geç kalacaksın.