Translation of "Liberar" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Liberar" in a sentence and their turkish translations:

Pero nada los podía liberar.

Fakat hiçbiri işe yaramadı.

Él les ordenó liberar al prisionero.

O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..

No podemos liberar a los prisioneros hoy.

Mahkumları bugün serbest bırakamayız.

Él les ordenó liberar a los prisioneros.

- Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.
- Mahkumları bırakmalarını emretti.

Se negaron a liberar a los rehenes.

Rehineleri serbest bırakmayı reddettiler.

Deberías liberar a esos animales de la jaula.

Bu hayvanları kafesten serbest bırakmalısın.

Es imposible liberar su pie de la trampa.

Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız.

Pero yo hablo de que es igualmente importante liberar a la gente,

ama ben insanları serbest bırakmanın, gerçekten etkileşime girmeleri

Al recolectarlos después de liberar sus huevos, hay poco impacto en su población.

Yumurtalarını bıraktıktan sonra onları yakalayarak... ...çoğalmalarına pek engel olmazlar.