Translation of "Prisioneros" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Prisioneros" in a sentence and their turkish translations:

Somos prisioneros.

Biz mahkûmuz.

Son prisioneros.

Siz mahkumsunuz.

Grant hizo14.000 prisioneros.

Grant, 14.000 tutsak aldı.

Ellos fueron tomados prisioneros.

Onlar esir alındılar.

Los prisioneros intentaron escaparse.

Mahkumlar kaçmaya çalıştı.

Los prisioneros fueron liberados.

Mahkumlar serbest bırakıldı.

Decidieron canjear los prisioneros.

Onlar mahkumları değiş tokuş etme kararı aldılar.

Esos prisioneros fueron liberados ayer.

Şu tutuklular dün serbest bırakıldı.

Los prisioneros fugitivos siguen prófugos.

Kaçak mahkumlar hâlâ kaçak.

Bienvenidos, prisioneros... Quiero decir, invitados.

Hoş geldiniz mahkumlar... Yani, misafirler.

Quiere que liberemos a los prisioneros.

O, mahkumları serbest bırakmamızı istiyor.

Hasta Italia y tomó a 15.000 prisioneros.

İtalya'ya kadar kovalayarak 15.000 esir aldı.

Con 18.000 prisioneros y casi 500 cañones.

18.000 mahkum ve yaklaşık 500 silahla birlikte aldı.

No podemos liberar a los prisioneros hoy.

Mahkumları bugün serbest bırakamayız.

Él les ordenó liberar a los prisioneros.

- Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.
- Mahkumları bırakmalarını emretti.

Los prisioneros huyeron del campo de concentración.

Esirler, toplama kampından kaçtı.

Los prisioneros han sido puestos en libertad.

Mahkumlar serbest bırakıldı.

Y el 75 % de los prisioneros se rieron;

mahkumların %75'i güldü,

él y sus prisioneros vecinos hacen juegos de mesa con papel

o ve komşu mahkumlarının kağıttan masa oyunları yaptıklarını

Con el color rosa se ha visto que calma a prisioneros violentos,

Pembe renginin, azılı tutsakları sakinleştirdiği saptanmışken,

Policía militar, prisioneros de guerra y seguridad de las líneas de suministro.

gibi yardımcı hizmetler ile ilgiliydi .

Así como los últimos informes sobre movimientos enemigos de exploradores, espías y prisioneros.

ayrıca izciler, casuslar ve mahkumlardan gelen düşman hareketleri hakkındaki en son raporlar.

Después de la batalla, los prisioneros de Jomsviking estaban alineados para su ejecución.

Savaştan sonra, Jomsviking mahkumları idam için sıraya alındı.

Luego empujó hacia adelante con la caballería para ayudar a tomar 7,000 prisioneros rusos.

daha sonra, 7.000 Rus esirinin alınmasına yardım etmek için süvarilerle birlikte ilerlemeye başladı.

Cerca de 20,000 hombres muertos, heridos o tomados prisioneros - 40% del ejército de Bennigsen.

Bennigsen'in ordusunun 40%'ı 20.000 civarında asker ölü, yaralı ya da esir durumdaydı

Ése es el grupo más extraño de prisioneros que he visto en mi vida.

Bak bu, şimdiye kadar gördüğüm en tuhaf mahkum grubu.

Después de su incursión, la retirada otomana se ralentiza con el pillaje y los prisioneros.

Yağmadan sonra Osmanlı kuvveti esirlerden dolayı yavaşlar

Cuando el único puente que salía de la ciudad fue volado demasiado pronto, 30.000 hombres se convirtieron en prisioneros.

Şehirden çıkan tek köprü çok erken yıkıldığında 30.000 adam esir düştü.