Translation of "Trampa" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Trampa" in a sentence and their turkish translations:

- Hiciste trampa.
- Hizo trampa.
- Hicisteis trampa.
- Hicieron trampa.

Sen aldattın.

Una trampa.

Bir tuzak.

La trampa.

tuzaktan kaçtı .

Estaba haciendo trampa.

O hile yapıyordu.

Es una trampa.

Bu bir hile.

Hay una trampa.

Bir bit yeniği var.

Tomás hace trampa.

Tom kopya çeker.

Tomás hizo trampa.

Tom kopya çekti

¡Es una trampa!

Bu bir tuzak!

Fue una trampa.

- Tuzaktı.
- Bu bir tuzakmış.

- Esto parece una trampa.
- Esto suena a una trampa.

Bu bir tuzak gibi geliyor.

Tom nunca hace trampa.

Tom asla aldatmaz.

Podría ser una trampa.

O bir tuzak olabilir.

Deberíamos preparar una trampa.

Bir tuzak kurmalıyız.

Tom está haciendo trampa.

Tom kopya çekiyor.

Esto es una trampa.

Bu bir tuzak.

¿Acaso es una trampa?

O bir tuzak mı?

No es una trampa.

- Bu bir tuzak değil.
- Bu bir tuzak değildir.

Huele a una trampa.

Bu bir tuzak gibi kokuyor.

¡Cuidado! ¡Es una trampa!

Dikkat et! Bu bir tuzak!

Esto parece una trampa.

Bu bir tuzak gibi görünüyor.

Es mentir y hacer trampa".

yalan söylemek ve aldatmak."

Hay irregularidad hay chatarra trampa

oradaki düzensizliği oradaki hile hurdayı

Eso es una trampa perfecta.

Bu kusursuz bir tuzak.

Tom me puso una trampa.

Tom bir tuzak kurdu.

Tal vez es una trampa.

Belki o bir tuzak.

Es una trampa para turistas.

Bu bir turist tuzağı.

Lo acusé de hacer trampa.

Onu hilekarlıkla suçladım.

¡Demonios! ¡Caí en su trampa!

Pislik! Onun tuzağına düştüm!

No caigas en su trampa.

Onun tuzağına düşmeyin.

Esto no es una trampa.

Bu bir tuzak değil.

- Tom fue arrastrado a una trampa.
- A Tom le hicieron caer en una trampa.

Tom bir tuzağa çekildi.

En realidad, aquí hay una trampa.

Aslında burada bize tuzak kuruluyor işte

Atraparon al zorro con una trampa.

Onlar tilkiyi bir tuzakla yakaladılar.

Tom nos condujo a una trampa.

Tom bizi tuzağa götürdü.

Te has metido en una trampa.

Kendi ayağınla tuzağa düştün.

- Fue una trampa.
- Fue un engaño.

O bir şakaydı.

Parece que caímos en una trampa.

Bir tuzağa düştük gibi görünüyor.

Creo que Tom está haciendo trampa.

Tom'un hile yaptığını düşünüyorum.

Las garras sensibles se vuelven una trampa

Hassas pençeleri tuzağa dönüşür.

Lo pilló haciendo trampa en una prueba.

Onu testte kopya çekerken yakaladı.

Descubrí que la mente cae en una trampa,

Zihnimizin içine düştüğü bir tuzağın var olduğunu buldum.

¿Qué opinan? ¿Hacemos una trampa con carne podrida

Ne diyorsunuz? Çürümüş etle düzgün bir tuzak mı kuralım

No caigamos en la trampa de los medios

Medyanın tuzağına düşmeyelim

Él puso una trampa para atrapar al animal.

Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.

¿Alguna vez has puesto una trampa para osos?

Sen hiç ayı tuzağı kurdun mu?

- Podría ser una trampa.
- Podría ser un engaño.

Bu bir aldatmaca olabilir.

Pusimos una trampa para capturar a un zorro.

Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.

Es imposible liberar su pie de la trampa.

Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız.

Tom hizo trampa en el examen de geología.

Tom jeoloji sınavında kopya çekti.

Tom caminó directo hacia la trampa de Mary.

Tom doğruca Mary'nin tuzağına yürüdü.

Tom hizo trampa en su prueba de historia.

Tom tarih sınavında kopye çekti.

Asegúrese de que no tienen ni trampa ni cartón,

gizli bölmesi ya da parçası olmadığından emin olun,

Podría cortar algo de carne podrida, hacer una trampa

Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar

El anciano liberó al pequeño zorro de la trampa.

Yaşlı adam küçük tilkiyi tuzaktan kurtardı.

Es imposible que el pájaro escape de la trampa.

Kuşun tuzaktan kaçması imkansız.

Esa es la trampa del puzle de la paz mental.

ve bunun zihinsel uyum yapbozunun bir tuzağı olduğunu bile fark etmezdik.

Y en 2010, hice trampa en un examen de francés.

Ve 2010'da bir Fransızca sınavında kopya çektim.

Podría cortar algo de carne podrida para hacer una trampa

Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar

¿Qué haremos? ¿Cazar con luz ultravioleta? ¿O hacer una trampa?

Ne yapacağız? Ultraviyole ışıkla mı avlanacağız? Yoksa bir tuzak mı yapacağız?

Yo fui el único que no cayó en la trampa.

Ben tuzağa düşmeyen tek kişiydim.

Bien, revisemos si esta trampa para escorpiones que quisieron hacer funcionó.

Tamam, bakalım yaptığımız akrep tuzağı işe yaradı mı?

Bien, veamos si esta trampa para escorpiones que quisieron hacer funcionó.

Tamam, bakalım kurduğumuz akrep tuzağı işe yaramış mı?

Cerró la trampa a las fuerzas del general Mack en Ulm.

General Mack'in Ulm'deki güçleri üzerindeki tuzağı kapatan parlak bir eylem kazandığında doğrulandı

A menudo, el queso atrae a un ratón a una trampa.

- Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder.
- Peynir genellikle bir fareyi tuzağa çeker.

Dice que no hay serpiente peor que esta pequeña trampa de muerte.

bu küçük ölüm tuzağından daha korkunç yılan az bulunur.

En cambio, siente su mundo mediante una red de cuerdas de trampa.

Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.

- Un zorro cayó en el lazo.
- Un zorro cayó en la trampa.

Kapanda bir tilki yakalandı.

Mary utilizó su máquina del tiempo para hacer trampa en el examen.

Mary sınavda hile yapmak için zaman makinesini kullandı.

- ¿Es esto una broma?
- ¿Es esto un engaño?
- ¿Es esto una trampa?

Bu bir şaka mı?

- Eres la víctima de un engaño.
- Eres la víctima de una trampa.

Sen bir aldatmaca kurbanısın.

¿Fuiste tú el que le sopló al maestro que le hice trampa?

Kopya çektiğimi öğretmene ispiyon eden sen miydin?

Él hizo trampa en el examen, copiando las respuestas de su amigo.

Arkadaşının cevaplarını kopyalayarak testte kopya çekti.

Si queremos ayudar a los jóvenes a huir de la trampa del perfeccionismo,

Eğer gençlerimize mükemmellik tuzağından kurtulmaları için yardım etmek istiyorsak

De que lo que hay dentro es comida, antes de cerrar la trampa.

içinde bir yem olduğundan tam olarak emin olmak ister.

- ¿Has hecho trampa en un examen alguna vez?
- ¿Has copiado en una prueba alguna vez?

Bir sınavda hiç kopya çektin mi?

No tenía forma de saber si Aníbal o no estaba preparando otra trampa y es cuestionable

Hannibal'ın yeni bir tuzak kurup kurmadığını bilmenin bir yolu yoktu ve Romalıların...