Examples of using "Prisionero" in a sentence and their turkish translations:
Mahkumu serbest bıraktılar.
Ben tutukluyu koruyacağım.
Ben bir mahkûmum.
Sen bir mahkûmsun.
Mahkûm serbest bırakıldı.
Onlar mahkûmu serbest bıraktılar.
- O bir savaş esiridir.
- O bir savaş tutsağıdır.
Tom benim tutuklum.
Tom hapishaneye götürüldü.
- Tutuklu dün serbest bırakıldı.
- Tutuklu dün salıverildi.
Mahkûm cezaevinden kaçtı.
Sen burada tutsak değilsin.
Bir makuma işkence ettin.
- Tutuklu dün serbest bırakıldı.
- Tutuklu dün salıverildi.
Tom hâlâ bir tutuklu.
O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..
Tutukluya özgürlüğü verildi.
- Tutuklu serbest bırakıldı.
- Tutukluya özgürlüğü verildi.
Ona onun onların tutsağı olduğunu söylediler.
Amiral Stockdale'in tecrübesine dayandım.
Mahkûm iki aydır parmaklıklar arkasındaydı.
Onlar tutuklunun kollarını ve bacaklarını bağladılar.
Tom üç yıldır bir savaş esiriydi.
Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.
İki gün önce kaçan mahkum hâlâ serbest.
düştü. Ünlü Viking'e korkunç bir ölüm vermeye karar veren Hıristiyan kralı Ella tarafından esir alındı
Bu savaşlarda Venedikli kaptan Marco Polo esir alınmıştı ve
Onun kaçan bir mahkum olabileceği aklımın ucundan geçmedi.