Examples of using "Levanté" in a sentence and their turkish translations:
Ben dün erken kalktım.
Ben erken kalktım.
Tam gitmek için ayaklanmışken...
Ben her zamanki gibi erken kalktım.
Saat yedide kalktım.
Bu sabah geç kalktım.
- Ben yaklaşık beşte kalktım.
- Beş gibi kalktım.
Ben bir saat önce kalktım.
Bu sabah erken kalktım.
Hâlâ karanlıkken kalktım.
- Ben yaklaşık altıda kalktım.
- Yaklaşık saat altıda uyandım.
Tam gitmek için ayaklanmışken
Müzik dinleyerek kendime moral verdim.
Ben sabahleyin erken kalktım.
Kalktığım zaman baş dönmesi hissettim.
Altıda kalktım.
Bir boyun tutulmasıyla uyandım.
- Beş gibi kalktım.
- Yaklaşık olarak saat beşte kalktım.
Seni görmek için daha erken kalktım.
Kalktığımda sersemlemiş hissettim.
Bu sabah yedide kalktım.
Bir taksi durdurmak için elimi kaldırdım.
Ben her zamankinden daha erken kalktım.
Bu sabah altıda kalktım.
Bu sabah kalktığımda, yağmur yağıyordu.
O sabah saat beşte kalktım.
Bu sabah kalktığımda ağır biçimde yağmur yağıyordu.
Sabah saat beşte uyandım.
Sabah yedide kalktım.
Sabah altıda kalktım.
Kalktım ve okula gittim.
Ben yaklaşık altıda kalktım.
Ben ilk treni yakalamak için erken kalktım.
Molada bacaklarımı germek için kalktım.
Bu sabah 6:30'da kalktım.
Ertesi gün öğleye kadar kalkmadım.
Bu sabah kahvaltı yapamayacak kadar çok geç kalktım.
Çok geç kalktım ve okula çok geç kaldım.
Bu sabah kalktığımda, başım ağrıyordu.
Ben ilk treni yakalayabilmek amacıyla her zamankinden daha erken kalktım.
İlk treni yakalamak için yeterince erken kalktım.
Saat 4'te kalktım, biraz yemek yedim, sonra tekrar yatmaya gittim.
Bu sabah çok erken kalktım.
Altıda kalktım, sabah kahvaltısı yedim ve sonra okula gittim.
İlk trene yetişmek için her zamankinden daha erken kalktım.
Bir soru sormak için elimi kaldırdım.
Genellikle saat altıda kalkarım, fakat dün sabah sekizde kalktım.
Henüz kalktım.
Bu sabah ilk trene yetişmek için saat 4'de uyandım.
Okula gitmek için kalktığımda, ay gökte halâ görülebilir haldeydi.