Translation of "Lavado" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Lavado" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Has lavado los trastes?
- ¿Lavaste los trastes?
- ¿Has lavado los platos?

Bulaşıkları yıkadın mı?

Te han lavado el cerebro.

Senin beynin yıkanmış.

¿Te has lavado las manos?

Ellerini yıkadın mı?

- Ken aún no ha lavado el auto.
- Ken todavía no ha lavado el coche.

Ken hâlâ arabayı yıkamadı.

¿Ya te has lavado las manos?

Ellerini yıkadın mı?

No me he lavado el pelo.

Saçımı yıkamadım.

- No te has lavado las manos todavía, ¿verdad?
- Todavía no te has lavado las manos, ¿verdad?

Ellerini henüz yıkamadın, değil mi?

Mis vaqueros se encogieron con el lavado.

Benim kot yıkamada küçüldü.

Ken aún no ha lavado el auto.

Ken henüz arabayı yıkamadı.

- ¿Te lavaste las manos?
- ¿Te has lavado las manos?

Ellerinizi yıkadınız mı?

Junto con el distanciamiento social y el lavado de manos.

daha geniş bir dizi koruyucu önlemlerin parçası olmasıdır.

Espero que hayas lavado esa manzana antes de empezar a comerla.

Yemeye başlamadan önce o elmayı yıkadığını umuyorum.

Esta mañana, partí hacia la escuela sin haberme lavado la cara.

Bu sabah yüzümü yıkamadan okula gittim.

Y frecuentemente el lavado de manos es la mejor defensa contra ella.

Ve sık sık el yıkama, buna karşı en iyi savunmadır.

Algunos consideran ese anuncio publicitario como una forma de lavado de cerebro.

Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.