Examples of using "Lápices" in a sentence and their turkish translations:
Kaç tane kurşun kalemin var?
Senin üç dolma kalemin var.
İki düzine kalem satın aldım.
Renkli kalemlere ihtiyacım var.
Bunlar benim kalemlerim.
Renkli kalemlere ihtiyacım var.
Burada beş kurşun kalem var.
Onun hiç kurşun kalemi yoktu.
Kurşun kalemlerin açılmalı.
Bazı kurşun kalemler almalıydı.
İki düzine kalem satın aldım.
Tom kalemleri açmadı.
- Kaleminizi aşağı koyun.
- Kaleminizi bırakın.
- Kaleminizi yere bırakın.
Kalemler düzine olarak satılır.
Bu kalemler aynı renkte.
Tom kaç tane kurşun kalem alacağını belirtmedi.
Bu kalemlerin açılmaya ihtiyacı var.
Bir de Dixon kalem şirketi var.
Onlardan her birine üç kurşun kalem verdim.
Bu kalemler benzeyebilir ama aynı değiller.
Evde ders çalışacak kalemim yok."
Onun biri uzun ve diğeri biri kısa iki tane kurşunkalemi vardır.
Herkes hatalar yapar, bu sebeple onlar kurşun kalemlere silgiler koyarlar.