Examples of using "¡bienvenida" in a sentence and their turkish translations:
Hoş geldin, Meruert.
- Hoş geldin!
- Hoş geldiniz!
- Hoş geldiniz!
- Hoş geldiniz.
Ben sıcak bir karşılama aldım.
- Biz sıcak karşılandık.
- Sıcak bir karşılamayla ağırlandık.
- Bizi sıcak karşıladılar.
Evime hoş geldin.
Hoş geldin!
SGK karşılıyor işte
Tekrar hoş geldiniz. Biz sizi özledik.
Bizi sıcak karşıladılar.
Aileye hoş geldin, Mina!
Bu hoş bir sürprizdi.
Bir miktar para kabul edilecektir.
Onları çok içten bir biçimde karşıladı.
Bizi kaptan karşıladı.
Eve hoş geldin.
- Cehenneme hoş geldin!
- Cehenneme hoş geldiniz!
- Hoş geldin!
- Hoş geldiniz!
Sıcak bir karşılama beklemiyordum.
Günün gelişini selamlarlar.
- Hayatıma hoş geldin.
- Hayatıma hoş geldiniz.
Restoranda "Hoş geldin" partisi yapıldı.
Restoranımıza hoş geldiniz!
Öğretmen yeni öğrencileri karşıladı.
Prensesi karşılamak için bayraklar salladılar.
O beni karşılamak için sandalyesinden kalktı.
Beni sıcak karşıladılar, bu yüzden evimde gibi hissettim.
Napolyon döneminin hayranları için çevrimiçi mağaza olan Napoleon-Souvenirs.com adlı
Boston'a hoş geldiniz.
Güverteye hoş geldiniz!
1000 dolarlık hediyeleri daha başlangıç.
Anahtarı paspasın altında ve yakındaki saksının içinde aradım.
Soult, Paris'e döndüğünde Napolyon'dan bir kahramanı karşıladı.
Aile beni çok sıcak bir biçimde karşıladı.
- Tatoeba'ya hoş geldiniz.
- Tatoeba'ya hoş geldiniz!
Geçen gün Japonya'ya gelen Bay Clark için bir hoş geldin partisi yapmayı planlıyoruz.
- Gerçek dünyaya hoş geldin!
- Gerçek dünyaya hoş geldiniz!
Mary annesini bir öpücükle karşıladı.
Amerika Birleşik Devletleri'ne hoş geldiniz.