Examples of using "Absoluto" in a sentence and their turkish translations:
Ben onu hiç hatırlamıyorum.
"Yorgun musun?" "Hayır, hiç değil."
Ben onu hiç düşünmüyorum.
Hiç alakası yok.
Onu hiç tanımıyorum.
Bu hiç imkansız değil.
Hiç yorgun görünmüyorsun.
Ben ona hiç inanmıyorum.
Tom hiç tereddüt etmedi.
Tamamen ve sapına kadar bir sahtekârım.
Hiç de endişelenmiyordum.
"Sigara içmemin sizce bir sakıncası var mı?" "Hiç de değil."
O bana hiç inanmıyor.
Hiç seçeneğim yok.
O hiç mutlu değil.
Biz hiç yorgun değildik.
Ben bundan hiç pişman değilim.
Artık hiç de genç değilim.
Darcy hiçbir şey söylemedi.
Onu yapmayı hiç önemsemedim.
İki yıl boyunca çok sıkıntılar çektim.
Yabancı Japoncayı hiç bilmiyordu.
Siyasetle hiç ilgilenmiyorum.
Onun açıklaması hiç mantıklı değil.
Durum hiç değişmedi.
Hiç ortak noktamız yok.
- Böyle bir şeyle asla ilgilenmiyorum.
- Bu tür şeylere en ufak bir ilgi duymuyorum.
Bazı insanlar hiç şarkı söyleyemez.
Tom için hiç hislerim yok.
gorili tamamen gözden kaçırıyorlar.
"Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı?" "Hayır hiç sakıncası ok."
Bu seni ilgilendirmez!
Tom o kadını hiç bilmiyordu.
Tom'u bir parça özlemiyorum.
Anneannemin kulakları hiç duymuyor.
Hayatımın bu noktasında paraya ihtiyacım yok. Hem de hiç.
Tren grevi beni hiç rahatsız etmedi.
Garip, ben hiç herhangi bir ağrı hissetmedim.
Tom yılanlardan hiç korkmaz.
Tom geçen yaz hiç çalışmadı.
Tom'un hiç Fransızca anlayamadığını mı söylüyorsun?
Bu arada, İngilizcem kesinlikle ümit vaat etmiyor.
Keçi peynirinden hiç hoşlanmıyorum.
tartışmanın vaktinize değmeyeceğini söylemektir.
Sen hiç değişmedin.
Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.
Ben en azından işimi kaybetme konusunda endişeli değilim.
bunun nasıl yapıldığını bilebilir ya da bilmeyebilirsiniz
Tom Mary'yi seviyordu, ki o onu hiç sevmiyordu.
Hiç korkmuyorum.
işte o bazı şeyleri unutmak isteyen hatta hiç hatırlanmamasını isteyen
O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
O bana geldi ve hiç anlamadığım bir şeyler söyledi.
Seni hiç hatırlamıyorum?
O hiç yüzemiyor ama kayak yapmaya gelince o en iyidir.
O, hiç tv seyretmez.
Tom planı hakkında Mary'ye hiçbir şey söylemedi.
Tam anlamıyla söyleyecek bir söz bulamıyorum. Daha bir şey dememe gerek var mı?
Bunu yapmak hiç zor değil.
SSCB hakkında hiç bilgim yok.
Ben biraz yorgun değilim.
Hiç komik değildi.
Bir aydan uzun süredir Afrika'ya yağmur yağmadı.
Ben hiç tuhaf olduğunu sanmıyorum.
Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.
kullanmaması derken hiç mi kullanmıyor? evet kullanıyor ama
O beni hiç endişelendirmiyor.
Bu çölde hiç su yok.
Bu arada ben son üyeleri, ne de onların yeni şarkılarını biliyorum.
Nasıl golf oynayacağımı hiç bilmiyorum.
şey. Bala gelince, yakın gelecekte onu hiç bulamayacağız
Tren grevi beni hiç rahatsız etmedi.
Yılanlar asla sevmediğim hayvanlardır.
Zaman hızla geçti ve iş hiç ilerlemedi.
Bu giysinin içinde tıpkı bir sporcu gibi görünüyorum fakat gerçek şu ki hiç spor yapmam.
Bu kıyafet içinde sporcu gibi oldum da, ben hiç spor yapmıyorum ki.