Examples of using "Espera" in a sentence and their turkish translations:
Orada bekle.
Bekle.
Bekle, sadece bir süre bekle.
Tamam, dışarıda bekle.
- Dayan!
- Ha gayret!
Tom'u bekle.
Mary'yi bekle.
GG: Tamam, duralım.
Dayan, Tom.
Dışarıda bekle.
Bekle.
Sadece bekle.
O ne bekliyor?
- Orada bekle.
- Wait over there.
Orada bekle.
Bekle, ateşkes!
bir saniye yahu
"Siparişi bekleyin.
Tam burada bekle.
Sıranı bekle.
Lütfen bekle.
Bekle ve gör.
Dur bakalım, bir şey mi dedin?
Altı saat bekleyin.
Bekle, daha fazlası var.
Onun yerine bunu dene.
Bir saniye bekle.
Bir dakika bekle.
Sakin ol, genç adam.
Ben dönene kadar bekleyin.
İkinci bir şansı bekle.
Bir dakika bekle, tatlım!
Bir dakika bekle, Tom!
Bir dakika. Geliyorum.
Cehennem sizi bekliyor.
Burada otur ve bekle.
Beni burada bekle.
Beni orada bekle.
Beni dışarıda bekleyin.
- Hey, beni bekle.
- Hey, beni bekleyin.
O, Paris'i ziyaret etmeyi umut ediyor.
Burada bir saniye bekleyin.
Beni alt katta bekle.
Sadece biraz bekleyin.
Beni bekle.
Benim için orada bekle.
Orada bekleyin.
Bizi bekle.
Bekle. Gitme.
Tom kendini en kötüsüne hazırlıyor.
Kız kardeşini bekle.
Sıranı bekle, Tom.
Bizim için bekle, Tom.
Onu bekle.
Onu bekle.
Bu geceye kadar bekle.
- Bir süre burada bekle.
- Burada biraz bekle.
O, ona can atıyor.
Yastığım beni bekliyor.
Kardeşini bekle.
Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?
Mary, dur. Açıklayabilirim.
- Yarın sabaha kadar bekleyin.
- Yarın sabaha kadar bekle.
Issız adayı keşfetmeyi umuyor.
Biraz bekleyin, lütfen.
Tom seni ekimde görmeyi umuyor.
Tom ondan hoşlanacağını umuyor.
Tom mutlu olduğunu umuyor.
Büyük bir felaket bekleniyor.
Lütfen sıran gelene kadar bekle.
Ben oturuncaya kadar bekle.
O kazanacağını umuyor ve ben de.
Beklemeye değerdi.
Önümüzde yoğun bir haftamız var.
Lütfen bir dakika bekle.
Lütfen yarım saat bekle.
Yağmur beklenmiyor.
Lütfen biraz daha bekleyin.
Büyük gün bizi bekliyor.
Bir bekleme listesi var.
Onları bekle.
Lütfen biraz bekleyin.
Tom Mary'den çok şey bekliyor.
Tom, Mary ile konuşacağını umuyor.
Sonunda beklemeye değdi
...oselo işi ağırdan alıyor.