Examples of using "Fácil" in a sentence and their turkish translations:
Kolaydı.
- Bu kolay.
- Kolay.
O çok kolay.
Kolay değil.
Çok kolaydı.
Kolaydı.
Bu kolay!
Kolay görünüyor.
Kolay görünüyordu.
- Bu kolay.
- O kolaydır.
Kolay olacak.
Kolay değildi.
Bu kolay değil.
- Haydan gelen huya gider.
- Selden gelen suya gider.
Buna inanmak kolay.
Kolay değil.
Kolay olmayacak.
Çünkü kolay.
O çok kolaydır.
O çok kolay.
O kolay para.
Cevap vermek kolaydı.
Kolay değildi.
Hiçbir şey kolay gelmez.
Çok kolaydı.
O çok kolaydı.
- Yüzme kolaydır.
- Yüzmek kolaydır.
O kolaydı.
Bu çok kolay!
Kafası karışmak kolaydır.
Bu çok kolay.
Her şey kolaydı.
O süper kolay!
Bu kolay.
Bu kolay.
- Lafla peynir gemisi yürümez.
- Söylemek yapmaktan kolaydır.
- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.
Sizin işiniz kolay değil.
Sizin işiniz kolay değil.
Onunla konuşmak kolaydır.
- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.
- Söylemesi kolay ama yapması zor.
Tom yaparken kolay gibi göründü.
Bu kolay.
Zor bir iş olacak,
Her zaman kolay değil.
Bu da oldukça zor.
ama oldukça zor.
Hiçbir şey kolay değildir.
Tenis oynamak kolaydır.
Ben oyunu kolay buldum.
Yanıt kolaydı.
O sizin için kolay.
O çok kolaydı.
O kadar kolay değil.
Bunu hatırlamak kolay.
Onu ikna etmek kolay olmadı.
Bu çok kolay görünüyor.
Ah, bu kolaydır.
Bana daha kolay bir şey sor.
İsveççe kolaydır.
Değişiklik asla kolay değil.
Bu şekilde daha kolay.
Seni unutmak asla kolay olmadı.
Hepsi çok kolaydı.
O kolay bir zafer.
Bu kitap kolaydı.
Bu kolayca yapılır.
Makarna pişirmek kolaydır.
Bu çok kolay.
Kolay etkilenirim.
Test kolaydı.
Bana daha kolay bir şey sor.
Kitap kolay.
Bu kolay olmalı.
Kolay bir çözüm var.
Karar kolaydı.
Monte etmek kolay mı?
Makarna pişirmek kolaydır.
Yaşamak kolay değildir.
Onu yapmak kolay değil.
Bu hâlâ kolay değil.
Tom kolay korkutuyor.