Translation of "Imán" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Imán" in a sentence and their turkish translations:

Considera un imán

bir mıknatıs düşünün

Un imán atrae el hierro.

Mıknatıs demiri çeker.

Esta es una herradura hecha imán.

Bu at nalı bir mıknatıstır.

Si el mundo es un imán gigante

evet dünya dev bir mıknatıs

Pero cuando miramos esta película, hay un imán

ama bu filme baktığımızda bir imam var

Bueno mi hermano es el mundo entonces imán?

iyi de kardeşim dünya o zaman mıknatıs mı?

Peter realmente quiere un imán en su nevera.

Peter gerçekten buzdolabına bir mıknatıs istiyor.

Los estudiantes usaron un imán en la clase de ciencias.

Öğrenciler fen sınıfında bir mıknatıs kullandılar.

La gente no creía realmente en el imán, fue tras Arif

halk gerçekten imama inanmadı arifin peşine gitti

Saliendo de un polo del imán y yendo al otro polo

mıknatısın bir kutbundan çıkıp diğer kutbuna doğru giderek

Un imán puede alcanzar y sostener muchos clavos a la vez.

Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.

La Tierra es una especie de bola con un gran imán en el interior.

Dünya, içinde büyük bir mıknatısı olan bir top gibidir.