Examples of using "Ilusión" in a sentence and their turkish translations:
Hepsi bir yanılsama mıydı?
Tümü yanılsamadır.
Her şeyin bir illuzyon olduğunu hayal et.
Ya da belki, bu bir illüzyon mu?
Antropomorfizm: İllüzyon işte bu,
illüzyonu yaratarak sahneye geri döner.
Hayat bir yanılsamadır.
Güvenlik, bir illüzyondur.
Ne yazık ki, umudum bir yanılsamaymış.
- Her durumda, bu bir yanılsama.
- Her halükarda, o bir yanılsama.
Aşk gerçek mi yoksa sadece bir yanılsama mı?
Bir serabın illüzyon olduğu söyleniyor.
Daimi barış, illüzyondan başka bir şey değildir.
Güneşin dünyanın etrafındaki hareketi bir yanılsamadır.
Bu ondan uzun görünüyor ama bu bir göz yanılsaması.
Sanrı kısa ömürlüdür ama pişmanlık uzun bir zaman sürer.
Facebook'ta mutlak gizlilik bir yanılsamadır. Gerçekte yoktur.
Tom, yabancıların onun düşüncelerini duyabileceği sanrısından muzdaripti. Bu tabii ki saçmalık.
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.
Zaman kavramının sadece bir yanılsamadan ibaret olduğunu anlamak için sonsuzluk denizlerini geçtim.
Partiye can atıyorum.
Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.