Examples of using "Creando" in a sentence and their turkish translations:
illüzyonu yaratarak sahneye geri döner.
Perde ya da ritmi ben yaratmıyorum,
aşırı güçlü bir çoğaltıcı yaratıyor.
dijital bir hücre yaratılıyor.
Başkaları için de eşit fırsatlar yaratarak büyürler.
Biz firma için bir logo yapıyoruz.
bu da izotop özelliğinde olan özdeş Dünya ve Ay'ı oluşturur.
Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.
bunun gücünden faydalanabilir.
gelmeye zorlayacak tecrübeler yaratmaktı.
Ayrılıkçı hareket ülke içinde çatışma yaratıyor.
Türklerin doğuşu olan ergenekona kötü algı oluşturulması
Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu
ve bu bilgi teknolojilerini nasıl yarattığımız hakkında düşünmeliyiz
sansürleyeceği içerikleri barındırıp websiteleri yaratmaya devam edebilmeleri
İşte bu, yeni normaller yaratan birebir iletişimin gücüdür.
Yeni bir merkez, bir "ev" hissi yaratıyorsunuz. "Love On Top" parçasının yaptığı aynen bu.
Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.
Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.