Translation of "Ilegal" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Ilegal" in a sentence and their turkish translations:

Eso es ilegal.

O, yasalara aykırıdır.

- No he hecho nada ilegal.
- No hice nada ilegal.

- Yasa dışı bir şey yapmadım.
- Yasal olmayan hiçbir şey yapmadım.

No hice nada ilegal.

- Yasa dışı bir şey yapmadım.
- Yasal olmayan hiçbir şey yapmadım.

Esto debería ser ilegal.

Bu yasa dışı olmalı.

No hicimos nada ilegal.

Yasal olmayan bir şey yapmadık.

Ninguna persona es ilegal.

Hiç kimse yasadışı değildir.

Portar armas es ilegal.

Silah taşımak hukuka aykırıdır.

- Es ilegal aparcar tu auto aquí.
- Es ilegal estacionar tu auto acá.

Arabanızı burada park etmeniz yasal değil.

Y con este dinero ilegal,

Bu yasa dışı parayla da

No he hecho nada ilegal.

Yasal olmayan hiçbir şey yapmadım.

Tom es un inmigrante ilegal.

Tom yasadışı bir göçmendir.

No estabas haciendo nada ilegal.

Sen yasadışı bir şey yapmıyordun.

Por supuesto que es ilegal.

Tabii ki, bu yasa dışıdır.

Este es un procedimiento ilegal.

Bu yasal olmayan bir işlemdir.

Lo que haces es ilegal.

Yaptığın şey yasadışı.

Si esa venta ilegal fuera posible

Eğer ki o kaçak satış olasaydı

Es ilegal parar el carro ahí.

Orada araba park etmek yasal değildir.

- Apostar está prohibido.
- Apostar es ilegal.

Kumar yasa dışı.

No podés hacer eso. Es ilegal.

Onu yapamazsın. Yasadışı.

Lo que hizo Tom era ilegal.

Tom'un yaptığı yasa dışıydı.

Lo que él está haciendo es ilegal.

Onun yaptığı yasal değil.

Lo que hizo Tom no era ilegal.

Tom'un yaptığı yasa dışı değildi.

¿Crees que el revólver debiera hacerse ilegal?

Tabancaların yasadışı yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz?

La explotación forestal ilegal ha disminuido considerablemente.

Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.

El presidente Grant no ha hecho nada ilegal.

Başkan Grant yasa dışı bir şey yapmamıştı.

Esta droga era ilegal en los años 90.

Bu ilaç 90'larda yasal değildi.

- No hay evidencia de que Tom haya hecho nada ilegal.
- No hay pruebas de que Tom haya hecho nada ilegal.

Tom'un yasadışı bir şey yapmış olduğuna dair hiçbir kanıt yok.

Yo sospecho de que este sea un taxi ilegal.

Ben bunun yasadışı bir taksi olduğundan şüpheleniyorum.

"Taxi, siga a ese coche." "No puedo, es ilegal."

"Taksi, o arabayı takip et!". "Yapamam, bu yasadışı"

Siendo gay en un estado donde la homosexualidad era ilegal.

eşcinselliğin yasadışı sayıldığı bir eyalette büyümeyi düşündüm.

Reprimiendo la corrupción y el comercio ilegal con Gran Bretaña.

, İngiltere ile yolsuzluğa ve yasadışı ticarete engel oldu.

Óliver descubrió que su nueva novia era una inmigrante ilegal.

Oliver, yeni kız arkadaşının yasadışı bir göçmen olduğunu öğrendi.

En Canadá hay muchas áreas donde es ilegal talar árboles.

Kanada'da ağaç kesmenin yasa dışı olduğu bir sürü alan vardır.

Es ilegal caminar en el pasto, pero ¿qué hay de correr?

Çimlerde yürümek yasak ama ya koşmak?

Es ilegal en Estados Unidos por imposición de ley el usar la tortura para conseguir información.

Amerika'da güvenlik güçlerinin bilgi almak için işkence yapması yasal değildir.

En los EE.UU., es ilegal torturar a la gente con el fin de obtener información de ellos.

ABD'de, onlardan bilgi almak için insanlara işkence yapmak yasaktır.

En la mayor parte de los Estados Unidos es ilegal tomar alcohol en la calle o en parques.

Sokakta ya da parklarda içki içmek Birleşik Devletler'in çoğu yerinde yasa dışıdır.