Translation of "Gastar" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Gastar" in a sentence and their turkish translations:

¿Cuánto querés gastar?

Ne kadar harcamak istiyorsun?

Tom no debería gastar tanto.

Tom'un o kadar çok harcamaması gerekir.

No puedo gastar ni un yen.

- Ziyan edecek tek kuruşum yok.
- Tek bir yeni boşa harcamayı göze alamam.

Puedes gastar este dinero como quieras.

Bu parayı özgürce harcayabilirsin.

¿Cómo voy a gastar mi tiempo?

Zamanımı nasıl geçireceğim?

Tiene más dinero del que puede gastar.

Kullanabileceğinden daha çok parası var.

Sin duda, deberíamos gastar más en la búsqueda.

Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.

Él tiene más dinero del que puede gastar.

Harcayabileceğinden daha çok parası var.

Japón no debería gastar mucho dinero en armas.

Japonya silahlara çok para harcamamalıdır.

¡No me digas cómo debo gastar mi dinero!

Bana kendi paramı nasıl harcayacağımı söyleme.

De aquí en adelante tendremos que gastar menos.

Şu andan itibaren, biz daha az para harcamak zorunda kalacağız.

No deberías gastar más dinero del que ganás.

Kazandığından daha fazla para harcamamalısın.

Él gana más dinero de lo que puede gastar.

O, harcayabileceğinden daha çok para kazanıyor.

Puedes satisfacerte a ti mismo sin gastar una fortuna.

Bir servet harcamadan kendinizi şımartabilirsiniz.

Dudo que Tom planeara gastar tanto tiempo en aquel proyecto.

Tom'un o proje üzerinde çok fazla zaman harcamayı planladığından şüpheliyim.

Él tiene más dinero de lo que se puede gastar.

Onun harcanılabilecekten daha fazla parası var.

Antes de gastar los millones de dólares para fabricar cada chip.

ancak bunlar sonrasında her bir çip için milyonlarca dolar harcamaktı.

¿Por qué gastar un tiempo precioso en el salón de belleza?

Bir güzellik salonunda hoş ve mutlu bir zaman geçirmeye ne dersin?

Como Vöggr con su juramento de lealtad ... o puedes gastar bromas pesadas como el Jomsviking

kirli oyunlar oynayabilirsin … ya da Jomsviking gibi adamın ellerini kesmesi

Una familia no debería gastar todo su dinero en mantener vivo a alguien con una máquina.

Bir aile birini bir makinede yaşatmak için parasının hepsini harcamamalı.

Más tarde, Trump Tower se establece sin gastar un TL en el bolsillo con un préstamo estatal.

daha sonrasında devlet kredisiyle cebinden bir TL bile harcamadan Trump Tower kuruluyor