Examples of using "Duda" in a sentence and their turkish translations:
Şüphesiz.
Şüphesiz.
Herhangi bir şüphen var mı?
Bunun hakkında bir soru yok.
Şüphesiz.
Benim hiçbir şüphem yok.
Oldukça şaşırtıcı.
O kesin gelecek.
Şüphe yoktur.
Herhangi bir şüphe var mı?
Hiç şüphe yok.
Kesinlikle yardıma ihtiyacım vardı.
Şüpheye yer yok.
O geleceğine emin.
Kesinlikle, haklısın.
Kuşkulanmak serbest.
mahkemesinin sonucu hiçbir zaman şüphe uyandırmadı.
yalan söylemekten de asla çekinmiyor
Ödevle ilgili kafasında soru işareti olan?
İstediğin zaman benimle görüşebilirsin.
Samimiyetini sorguluyorum.
Mimari muhteşemdir, buna hiç şüphe yok.
Onun hakkında şüphe yok gibi görünüyor.
Onun dürüstlüğü hakkında hiç şüphe yoktur.
Nedenlerimi sorguluyor musun?
O konuda hiçbir sorun yoktu.
Tom Mary'nin yarın gelip gelmeyeceğinden emin değil.
Tom Mary'nin bugün gelip gelmeyeceğinden emin değil.
Onun masum olduğuna hiç şüphe yok.
Tom teniste iyidir, şüpheye yer yok.
Kotalar beceriden kuşkulanmaya yol açar mı?
Şüphesiz haberi duydun.
Mutlu olduklarına şüphe yok.
- O, bazen yanıtlamadan önce tereddüt eder.
- O bazen cevap vermeden önce tereddüt ediyor.
Hiç şüphesiz, büyüleyici bir andı bu.
Onun İngiliz olduğuna dair hiçbir şüphe yok.
Bu kesinlikle en iyi yöntemdir.
Kimin seçileceği hakkında hiçbir şüphe yok.
- Tom Mary'nin samimiyetinden emin değil.
- Tom Mary'nin samimiyetinden şüphe duyuyor.
Onun yeteneği hakkında şüphe yok.
Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.
Bu şüphesiz tam anlamıyla ustalık içeren hayret verici bir hareket.
ama insanda da şüphe oluşmuyor değil yani
Onun başarılı olacağından şüphem yok.
Tom'un hırsız olduğuna hiç şüphe yok.
Tom Mary'nin bugün okula gelip gelmeyeceğinden emin değil.
Biri kapıyı açık bırakmış olmalı.
Noel kesinlikle benim en sevdiğim tatilimdir.
Şüphesiz bu ve benzer çalışmalar küçük
Artık... şüphe kalmadı. Karanlık, fırsat yaratır.
Şaka yapmak kuşkusuz öğrenmek için en iyi yoldur.
Şimdilik onun sözüne inanmalıyız.
Şüphe yok ki evren sonsuz.
- Bugün gerçekten turp gibi görünüyorsun.
- Bugün gerçekten çakı gibisin.
- Bugün bomba gibi görünüyorsun gerçekten.
Tanrı ölü değildir, o gerçekten hayatta.
Onun hakkındaki şüphemden kurtulamadım.
Tom'un Mary'yi zehirlediğinden şüphe yok.
Tom Mary'nin hikayesinin gerçek olduğundan şüphe ediyor.
hiç şüphem yok ki şimdi İspanyolca konuşmalıyım,
O güzel değil, şüphesiz, ama o çok akıllı.
Onun masum olduğuna kuşkusuz olarak inanıyorum.
O evlendiğinde otuz yaşın üzerinde olmalı.
O şüphesiz zengin ama ona güvenmiyorum.
Hanako onun samimiyetini sorguladı
Eğer daha çok çalışmazsan kesinlikle başarısız olursun.
Tom'un eskiden Boston'da yaşadığından şüphe yok.
Tom, Mary'nin doğum günü partisine gelip gelmeyeceğinden emin değil.
Tom, Mary'nin yapmadığını varsaydı.
Şüphesiz o iyi bir adam ama güvenilir değil.
Bu kadın kesinlikle ne istediğini bilmediğini biliyor.
Bu Tarzanvari hayvanların bizi kolayca öldürebilecekleri kuşkusuz.
Tabii ki Çin bu alternatifin var olduğu
ve kendi döneminin tartışmasız en iyi kemancısı oldu.
O şüphesiz köydeki en yaşlı adamdır.
Tartışmasız, o, iş için en iyi adam.
Tom'un istediğimizi yapacağından şüphem yoktu.
Bütün gün çalıştıktan sonra bitkin olmalısın.
O kuşkusuz dünyadaki en başarılı yönetmen.
Her şeyden şüpheleneceksen, en azından şüphenden şüphelen.
Tom'un kesinlikle buradaki şeylerin nasıl işlediği hakkında bir ipucu yok.
Tom'un açık artırmada ortaya çıkacağından hiç şüphem yok.
Tom kesinlikle geçen ay onu ziyaret ettiğimizde göründüğünden daha iyi görünüyordu ve sesi daha iyi çıkıyordu.
Ben hiç kimsenin Carlos Núñez'in dünyada en büyük boru oyuncularından biri olduğundan şüphe edeceğini düşünmüyorum.
Gerçeğin kurguya kıyasla yabancı olmasında şaşılacak bir şey yok. Kurgu mantıklı olmalıdır.
- Eğitimde yatırım bir ülkeyi yoksulluktan kurtarmanın tek etkili yoludur.
- Eğitime yatırım şüphesiz ki bir ülkeyi yoksulluktan kurtarmanın tek etkili yoludur.
Tom'un Mary'nin zamanında geleceğinden şüphesi yok.
Baktığımız evler arasında en iyisi bu.