Examples of using "Fluido" in a sentence and their turkish translations:
O Çincede akıcıdır.
Ben sıvıyı analiz ettim.
Fransızcada akıcı mısın?
sürekli değişiyor. Çünkü akışkan
çekirdeğin etrafı ise akışkan magma ile dolu
Bir anahtarda akıcı olmanız gerekiyor.
Kendini akıcı bir Fransızca konuşmacı olarak düşünüyor musun?
Hayalim, Çincede akıcı olmaktır.
Akıcı değildi, biraz da yetersizdi
Naomi kadar akıcı İngilizce konuşamıyorum.
Trafik hafif olduğu için yolu hızlı katettik.
bu sıvıların çıkmaya başladığını görebilirsiniz.
O, Fransızcada akıcıdır.
Fransızcayı akıcı şekilde konuşabilen birini işe almak istiyoruz.
işte içerisi akışkan olduğu için çıktığı nokta ile
ve o yazın sonuna geldiğimde Fransızcada tamamen akıcıydım.
Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.
Bunlardan çok fazla sıvı elde edilebilir. Bunlar konusunda beni huzursuz eden tek şey,
akışkan ve ergimiş magma donmuş ve dünya artık yok olmaya hazır
bu yer kabuğu o akışkan olan magmanın üzerinde bildiğimiz yüzüyor
Milyarlarca yıldır gelip giden metcezirleri meydana getiriyor.
Terli bir atkıdan geçmiş olan altınfıçı kaktüsü suyu gibisi yoktur.