Translation of "Fluido" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Fluido" in a sentence and their turkish translations:

Él habla chino fluido.

O Çincede akıcıdır.

He analizado el fluido.

Ben sıvıyı analiz ettim.

¿Tienes un francés fluido?

Fransızcada akıcı mısın?

Está cambiando constantemente. Porque fluido

sürekli değişiyor. Çünkü akışkan

El núcleo está lleno de magma fluido

çekirdeğin etrafı ise akışkan magma ile dolu

Tienes que ser fluido en cada tonalidad

Bir anahtarda akıcı olmanız gerekiyor.

¿Te consideras un hablante de francés fluido?

Kendini akıcı bir Fransızca konuşmacı olarak düşünüyor musun?

- Mi sueño es hablar chino fluentemente.
- Aspiro a tener un chino fluido.
- Mi aspiración es escribir chino fluido.

Hayalim, Çincede akıcı olmaktır.

No era fluido, iba un poco a trompicones,

Akıcı değildi, biraz da yetersizdi

Yo no hablo inglés tan fluido como Naomi.

Naomi kadar akıcı İngilizce konuşamıyorum.

Fuimos bien de tiempo porque hubo tráfico fluido.

Trafik hafif olduğu için yolu hızlı katettik.

Miren, ven que todo ese fluido comienza a salir.

bu sıvıların çıkmaya başladığını görebilirsiniz.

- Él habla francés con fluidez.
- Habla un francés fluido.

O, Fransızcada akıcıdır.

Queremos contratar a alguien que hable un francés fluido.

Fransızcayı akıcı şekilde konuşabilen birini işe almak istiyoruz.

Porque es fluido adentro con el punto de donde sale

işte içerisi akışkan olduğu için çıktığı nokta ile

Y al final de ese verano, mi francés era completamente fluido.

ve o yazın sonuna geldiğimde Fransızcada tamamen akıcıydım.

Una tina de fluido digestivo que, lentamente, disolverá a su presa.

Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.

Pueden sacarles mucho fluido. Lo único que me da algo de miedo

Bunlardan çok fazla sıvı elde edilebilir. Bunlar konusunda beni huzursuz eden tek şey,

Magma fluido y fundido congelado y el mundo está listo para perecer

akışkan ve ergimiş magma donmuş ve dünya artık yok olmaya hazır

Esta corteza terrestre está flotando en ese magma fluido tal como lo conocemos

bu yer kabuğu o akışkan olan magmanın üzerinde bildiğimiz yüzüyor

Crea las mareas que han bajado y fluido durante miles de millones de años.

Milyarlarca yıldır gelip giden metcezirleri meydana getiriyor.

Nada como el fluido de un cactus de barril filtrado con un trapo sudado.

Terli bir atkıdan geçmiş olan altınfıçı kaktüsü suyu gibisi yoktur.