Examples of using "Esperan" in a sentence and their turkish translations:
Ne bulmayı bekliyorlar ki?
İyi sonuçlar beklenmektedir.
Bir ödül elde etmeyi umuyorsan
Şehirli avcılar da hazırda bekliyor.
Hepsi gece karanlığını bekliyor.
Gelgitin yön değiştirmesini beklerlerken...
Ancak bilim adamları bu sayının artmasını bekliyor.
O çocuklar annelerini bekliyor.
Bekleyen yırtıcı kuşlara da.
Neyi bekliyorsunuz?
Sert ve dramatik bir değişimle karşı karşıyayız biliyoruz.
Tom her zaman diğerlerinin beklediği şeyi yapmaz.
Ailem benim üniversiteye girmemi umuyor.
Hatırlayalım, piyango kazanmak istiyor ama bunu beklemiyordun.
İşverenler çalışanlarının yüzde 110 vermesini bekliyor.
Tom ve Mary gelecek ay ilk çocuklarını bekliyorlar.
İstediğin şey çoğu zaman beklediğin ilk şey değildir.
Gelecekte nelerin inşa edilmesini umdukları,
Fazla yakınından geçen tüm somonları yakalamaya hazırdır.
Neyi bekliyorsunuz?
Onlar buğday hasadının bu yıl iyi olacağını umuyorlar.
Bir şeyi istemekle, beklemek tamamen farklı şeylerdir.
Peki istediğin şeyle beklediğin şey uyuşmadığında ne yaparsın?
Tom ebeveynlerinin beklentilerine göre asla yaşamayacak.
Beklentilerinle isteklerin arasındaki mesafe açıldıkça
Tom ve Mary bir bebek bekliyorlar.
isteklerine göre değil beklentilerine göre davranırsın.
Örümcekler böcekleri yakalamak için ağda beklerler. Bu onların yiyeceklerini nasıl aldıklarıdır.
Sana bakan gözleri ve yolunu gözleyen gönülleri ateş gibi yak.
Tüm üyeler Tatoeba'nın yıl sonuna kadar bir milyon cümleye sahip olmasını umut ediyor.