Examples of using "Empeoró" in a sentence and their turkish translations:
Durum daha da kötüleşti.
Hava kötüleşti.
- Sami, işleri daha da kötüleştirdi.
- Sami, işleri daha da kötü yaptı.
Tom'un durumu kötüleşti.
Ertesi gün süvari eri daha kötüydü.
Ülkenin ekonomik durumu kötüleşti.
Sonra ikinci sınıf başladı ve depresyonum iyice kötüleşti,
çünkü şahitlerin de performansı azalmıştı