Examples of using "Principios" in a sentence and their turkish translations:
Bu ilkelerime aykırı.
İlkelerine uyarak yaşamalısın.
O, prensiplerine sadık kalıyor.
Sonbaharın başlarında yağmur yağar.
İnsanın prensipleri olmalı.
Maalesef 1980'lerden itibaren
Kariyerimin ilk zamanlarında başladı.
O, ilkelerine bağlıdır.
M.Ö 218 Aralık ayının başları...
Eşitliğin ilkeleri
O prensiplerine sadık kaldı.
O benim ilkelerime aykırı.
Sonra ikinci sınıf başladı ve depresyonum iyice kötüleşti,
Sizin ilkeleriniz eylemleriniz ile tutarlı değil.
Vatansever, ahlaki ilkelerine bağlı kalır.
Ev yüzyılın başlarında inşa edildi.
Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya gidecek.
Bu bisiklet bu ayın başından beri buraya bırakıldı.
Tümü biyolojinin prensiplerine dayanmakta.
Yirmi birinci yüzyılın başında birçok teknolojik gelişmeler vardı.
saygı olmadan diğer ilkeler işe yaramaz.
1900'lü yılların başında kadınlar cemiyet kurup
6. yüzyılın başlarında yaklaşık aynı zamanda yaşadılar.
Beynin aslen yapıyor olduğu şeyin prensiplerinden biridir.
Afrika'daki ise oraya nazaran çok geç.
1900'lerin başında, Hitler tarafından tahsis edilmeden önce
Küreselleşmenin ikinci dalgası 90'lı yılların başında başladı
Polis sorunundan daha büyük olan, ilkelerdeki izlenecek yol için
Hatta, Rasmussen'ın yıl içinde yayınladığı ankete göre
Önümüzdeki ayın başında Estonya'ya geziye gideceğiz.
İlk randevuda öpüşmek benim prensibim değildir.
Tom ofisime dün öğleden sonra erken geldi.
- Ne olursa olsun acı sona kadar ilkelerime bağlı kalacağım.
- Ne olursa olsun sonuna kadar ilkelerime bağlı kalacağım.
"Tom'la hala çıkıyor musunuz?" "Hayır, geçen ayın başında ayrıldık."
Bunlar, VirusTotal'daki bu yıl başındaki bazı sonuçlar.
İyi haber şu ki usul adaletinin ilkeleri kolay
1462 başlarında, Eflak ordusu, donmuş Tuna önüne
Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.