Examples of using "Disfrutar" in a sentence and their turkish translations:
Onun tadını çıkarmak istiyorum.
Keyfine bakmaya çalış.
İnsanların eğlenmesi gerekiyor.
Tom bunu beğenecek.
yaslanıyorlar böyle arkaya oh keyfime bakayım
O, onunla birlikte olmaktan hoşlanırdı.
Tom Mary ile olmaktan zevk alırdı.
- Derin bir sohbetin keyfine varabileceğiz.
- Esaslı bir muhabbetin tadını çıkartabileceğiz.
Gece tekrar gelmeden önce...
Yaşamını ve işini seviyor gibi görünüyordu.
O, gülmeyi ve hayattan zevk almayı severdi.
Birkaç şey bize müzik kadar çok zevk verir.
Bulutlar olmasa güneşin tadını çıkaramayız.
Tom partiden zevk alacağını düşündü.
Temiz havanın keyfini çıkarabilmem için pencereyi açıyorum.
şimdiki çocuklar pek bunun keyfini çıkaramıyor sanırım
Tom'un neden bizimle balık avlamaktan hoşlanmıyor gibi görünmediğini merak ettim.
Banyo yeterince sıcak değildi ve ben zevk alamadım.
Başkalarının hayatını tatsız yapmadan hayatından zevk almalısın.
Yakında buradaki yiyecek ve içeceğin tadını çıkarmak için geleceksin.
aile yaşamının tadını çıkarmak için işi tamamen bıraktığını gözlemliyorum.
Herkes yatakta kalmamı öneriyor fakat ben dışarı çıkmak ve eğlenmek istiyorum.
Gitmek istemedim; evde kalıp yalnızlığın keyfini çıkarmayı tercih ettim.
Tom kesinlikle geçen cuma gecesi partiden hoşlanıyor gibi görünüyordu.
Fakat Ayn Calut'un Aslanı olarak anılan Qutuz bu zaferin tadını hiç çıkaramadı.
Ordusunun kışı geçirebileceği ve yağmasının şımarıklığını yapabileceği yeni bir üs kurmaya ihtiyacı vardı.
Her yıl, yüz elli bin turist etkileyici manzara ve harika plajlardan zevk almak için bu adaya gelir.