Translation of "Conocí" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Conocí" in a sentence and their turkish translations:

Lo conocí.

Onunla ilk kez karşılaştım.

Conocí gente buena.

- Ben hoş insanlarla tanıştım.
- Ben güzel insanlarla tanıştım.

Conocí a Tom.

Tom'u bilirim.

- Lo conocí hace tres años.
- Le conocí hace tres años.

Ben onunla üç yıl önce tanıştım.

Conocí a Jayaprakash Narayan,

gençleri Hindistan kırsalında

Lo conocí una vez.

Onunla bir kez buluştum.

Conocí a tu hermano.

Senin erkek kardeşini tanıyordum.

Nunca conocí a Tom.

Tom'u tanımıyordum.

Conocí a una anciana.

Yaşlı bir kadınla tanıştım.

La conocí en Francia.

Onunla Fransa'da tanıştım.

- Le conocí cuando era estudiante.
- Lo conocí cuando yo era estudiante.

- Ben öğrenciyken onunla tanıştım.
- Onunla öğrenciyken tanıştım.

La conocí durante el doctorado

Onunla doktora çalışmalarım sırasında tanıştım

Le conocí cuando era estudiante.

Ben bir öğrenci iken onunla tanıştım.

¿Dónde crees que la conocí?

Onunla nerede tanıştığımı düşünüyorsun?

En ese momento lo conocí.

Onunla ilk kez o zaman karşılaştım.

La conocí durante el invierno.

Ben kışın ona rastladım.

Le conocí el año pasado.

Onunla geçen yıl tanıştım.

La conocí hace dos semanas.

Onunla iki hafta önce tanıştım.

Nunca conocí a mi padre.

Babamı hiç tanımadım.

Conocí al director en persona.

Müdürün kendisiyle görüştüm.

Conocí a la mujer perfecta.

Hayatımın kadınıyla tanıştım.

Conocí a Tom in Boston.

Boston'da Tom'la karşılaştım.

Conocí a Tom este enero.

Bu Ocak ayında Tom'la tanıştım.

Conocí a Tom en Australia.

Avustralya'da Tom'la karşılaştım.

Así conocí a tu madre.

Annenle böyle tanıştım.

Lo conocí en el club.

Ona bir kulüpte rastladım.

Ayer conocí a tu padre.

Ben dün sizin babanızla tanıştım.

Conocí a Mattias en España.

Mattias'la İspanya'da tanıştım.

- La conocí durante mi estadía en México.
- La conocí durante mi estancia en México.

Onunla Meksika'da kaldığım sırada tanıştım.

Finalmente conocí a la mujer adecuada.

Sonunda doğru kadınla tanıştım.

Conocí a Tom en un club.

Tom'a bir kulüpte rastladım.

Fue a Jack que conocí ayer.

Dün karşılaştığım Jack'ti.

Cuando conocí a Betty estaba nervioso.

Betty ile ilk tanıştığımda gergindim.

Lo conocí al final del andén.

Onunla platformun sonunda karşılaştık.

Conocí a un tipo llamado Tom.

Ben Tom adında bir adam tanıyordum.

Conocí a Tom hace mucho tiempo.

Tom'u uzun zamandır tanıyordum.

La quiero desde que la conocí.

Onunla tanıştığımdan beri onu seviyorum.

Conocí a Fred en la calle.

Ben sokakta Fred'e rastladım.

Ayer conocí a un estudiante americano.

Dün Amerikalı bir öğrenci ile tanıştım.

Conocí a un canadiense llamado Tom.

Tom adında Kanadalı bir adamla tanıştım.

Era muy rico hasta que la conocí.

Onu tanıyıncaya kadar çok zengindim.

La conocí en un tren por casualidad.

Bir trende şans eseri onunla tanıştım.

No me acuerdo de cuándo lo conocí.

Onunla ilk kez ne zaman karşılaştığımı hatırlamıyorum.

La conocí en la casa de Tom.

Onunla Tom'un evinde tanıştım.

Cuando conocí a Tom, tenía dieciocho años.

Tom'a ilk rastladığımda on sekiz yaşındaydım.

Yo era muy joven cuando te conocí.

Seninle tanıştığımda çok gençtim.

Era muy feliz hasta que la conocí.

Onu tanıyana kadar çok mutluydum.

Conocí a un canadiense llamado Tom Jackson.

Ben Tom Jackson adında Kanadalı bir adamla tanıştım.

Sí, la conocí en la biblioteca ayer.

Evet, dün kütüphanede ona rastladım.

Mi vida cambió desde que la conocí.

Onunla tanıştığımdan beri hayatım değişti.

Lo conocí durante mi estancia en Londres.

Londra'da kalırken onunla tanıştım.

Amo a la chica que conocí ayer.

Dün tanıştığım kızı seviyorum.

- Mary vestía un suéter negro cuando la conocí.
- Mary llevaba puesto un suéter negro cuando la conocí.

Onunla tanıştığımda, Mary siyah bir kazak giyiyordu.

- Conocí a Tom pocas semanas antes de su muerte.
- Conocí a Tom pocas semanas antes de que muriera.

Ölmeden birkaç hafta önce Tom'la karşılaştım.

Le conocí una vez cuando yo era estudiante.

Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.

Hoy conocí a mi nueva profesora de filosofía.

Bugün yeni bir felsefe öğretmeni ile tanıştım.

Lleva diciendo lo mismo desde que lo conocí.

- Onunla ilk tanıştığımızdan beri o aynı şeyleri yapıyor.
- Onunla ilk tanıştığımızdan beri aynı şeyleri söylüyor.

Nunca conocí a alguien tan hipócrita como vos.

Senin kadar ikiyüzlü bir insan daha tanımadım.

- Conocí a tu padre.
- Conocía a tu padre.

Babanı tanırdım.

Conocí a mi novia actual en el gimnasio.

Şimdiki kız arkadaşımı spor salonunda tanıdım.

Lo conocí a él antes de que nacieras.

Sen doğmadan önce onunla tanıştım.

Mi vida ha cambiado desde que le conocí.

Onunla tanıştığımdan beri hayatım değişti.

Me recuerdas a alguien que alguna vez conocí.

Sen bana eskiden tanıdığım birini hatırlatıyorsun.

Lo conocí el año pasado en una fiesta.

Onunla geçen yıl bir partide tanıştım.

Así conocí al presidente de una red de televisión

Bir televizyon ağının başkanıyla da böyle tanıştım

Desde el momento en que la conocí, la odio.

Onu tanıdığım andan beri ondan nefret ettim.

- Conocí a tu amigo.
- Me encontré con tu amigo.

Ben senin arkadaşınla buluştum.

Nunca me olvidaré del día en que lo conocí.

Onunla ilk karşılaştığım günü asla unutmayacağım.

Conocí a Tom y María apenas el otro día.

Sadece birkaç gün önce Tom ve Mary ile karşılaştım.

Fui a Kobe, donde la conocí por primera vez.

Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.

- Me encontré con una anciana.
- Conocí a una anciana.

Yaşlı bir kadınla tanıştım.

Conocí a un hombre alto que se llama Ken.

- Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
- Ben Ken adında uzun boylu bir adamla tanıştım.

- Le conocí en Francia.
- Lo he conocido en Francia.

Onunla Fransa'da tanıştım.

- Ayer le vi por primera vez.
- Lo conocí ayer.

Ben onunla ilk defa dün karşılaştım.

Yo conocí a un joven cuyo nombre era Tom.

Ben, adı Tom olan genç bir adamla tanıştım.

La primera vez que conocí a uno de estos robots

Bu robotlardan biriyle ilk tanışmam

Cuando yo la conocí, ella andaba cerca de los treinta.

Onunla ilk karşılaştığımda otuzuna yaklaşıyordu.

- Conocí a Tom muy bien.
- Conocía a Tom muy bien.

Tom'u çok iyi biliyordum.

Este es el café en donde conocí a mi esposa.

Burası eşimle ilk buluştuğum kahve dükkanı.

Pero cuando lo conocí, estaban a punto de ejecutarle la hipoteca.

Ama onunla tanıştığımda ipoteği paraya çevrilmek üzereydi.

Simone George: Conocí a Mark cuando ya se había quedado ciego.

Simone George: Mark'ı ilk gördüğümde görme engelliydi.

Cuando conocí a Mark, me pidió que le enseñara a bailar.

Mark'ı ilk gördüğümde benden ona dans etmeyi öğretmemi istedi.

- La vio por primera vez en Kyoto.
- La conocí en Kioto.

- Onunla ilk karşılaşmam Kyoto'da oldu.
- Onunla ilk kez Kyoto'da karşılaştım.

La primera persona a la que conocí en Boston fue Tom.

Boston'da ilk tanıştığım kişi Tom'du.

Ayer conocí a uno de los actores más populares del mundo.

Dün dünyadaki en popüler oyunculardan biriyle tanıştım.

- Ayer me encontré con tu padre.
- Ayer conocí a tu padre.

- Ben dün sizin babanızla tanıştım.
- Dün babanla karşılaştım.

- Le conocí en la estación.
- Me lo encontré en la estación.

Onunla istasyonda tanıştım.

La chica que conocí ayer por la tarde me gusta mucho.

Dün öğleden sonra tanıştığım kızdan çok hoşlanıyorum.

Sigues siendo la misma niñita mimada que conocí hace dos años.

Sen hâlâ iki yıl önce tanıdığım aynı şımarık küçük kızsın.

El otro día conocí a alguien del que creo que podría enamorarme.

Geçen gün âşık olabileceğimi düşündüğüm biriyle tanıştım.

- Conocía a cada uno de estos tipos.
- Conocí a todos aquellos muchachos.

O adamlardan her birini tanıyordum.

Y conocí a unos hombres que probablemente eran los mejores rastreadores del mundo.

Muhtemelen dünyadaki en iyi izcilerden olan bu adamlarla tanıştım.