Translation of "Criatura" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Criatura" in a sentence and their turkish translations:

Una criatura gigante con actitud.

tersi pis olan dev bir yaratık.

criatura muy extraña estas hormigas

çok garip yaratık bu karıncalar

El dragón es una criatura imaginaria.

Ejderha hayali bir yaratıktır.

El elefante es una criatura enorme.

Fil kocaman bir yaratıktır.

Esta criatura ha sido temida por siglos.

Bu yaratık yüzyıllardır korku salmıştır.

Este ciempiés es una criatura de pesadillas,

Asya orman kırkayağı, korkutucu bir üne ve yüzyıllar boyu

Estas criaturas son una criatura evolucionada temprano

erken evrimleşmiş bir canlıdır bu yarasalar

Realmente podía sentir a esa gran criatura.

Bunu gerçekten hissedebiliyordum. O büyük yaratığı.

Cada criatura es una palabra de Dios.

- Her yaratık, Tanrı'nın bir sözüdür.
- Her mahlukat, Allah'ın bir ayetidir.

Ninguna criatura puede vivir en el espacio.

Hiçbir yaratık uzayda yaşayamaz.

No podemos decir que ninguna criatura sea innecesaria

hiçbir canlı gereksiz diyemeyiz

Se ha encontrado recientemente una extraña criatura marina.

Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.

Ya que hay una criatura llamada hormiga imposible comer

madem imkansız karınca yiyen diye bir yaratık var

Si no fuera por el agua, ninguna criatura podría vivir.

Su olmadan hiçbir yaratık yaşayamaz.

Esta enorme criatura llevará su cuerpo blindado directo a la batalla.

bu devasa yaratık, zırhlı gövdesiyle doğrudan mücadeleye girer.

La única criatura que perturba la ecología entre los seres vivos

canlılar arasında ekolojiyi bozan tek canlı ise

En los pinares de Escandinavia, hay una criatura con poderes casi sobrenaturales.

İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.

Y ahí estaba yo, mirando a los ojos a esta criatura increíble.

O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.

Y luego añade el hecho de que el pulpo es una criatura solitaria,

Sonra ahtapotun yalnız bir yaratık olduğu gerçeğini düşünün

¿Por qué un animal silvestre sacaría algo de las visitas de una extraña criatura humana?

Kendi hâlindeki vahşi bir hayvan, ziyarete gelen bu garip insan yaratığından ne kazanabilir ki?

Y cada criatura de la Tierra debe encontrar la forma de sobrevivir a la noche. DEL CREPÚSCULO AL AMANECER

Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA